Utandı
Doğuverince ruhum dünyanın zilletine
Basıverdi ayağım zalimin illetine
Giriverince gönlüm malikin nimetine
Ayağa kalktı arz bütün dünya utandı
Bilemedim zamanı karanlığa doğmuşum
Yâre gideyim derken hep sararıp solmuşum
Yemek ararken yerde kokan bir leş bulmuşum
Kazıverince yeri kuru toprak utandı
Bir mum aradım durdum, meğer önümde ateş
Bir ağaç buldum ki, baharda olmuş gazel
Karanlık bir bir çökmüş yedi başak üstüne
Bakıverdim guruba, batan güneş utandı
Bulamadım ne bir hayâ ne de bir iman
Dediler nedir bu, bu nasıl siman
Arz ettim dağlara bu ne hal aman
Bakıverince dağa, doğan güneş utandı
Yürüdüm yollarda eteğime bulaştı
İleri attım bir hu, münafığa ulaştı
Bir kâfir gemi limanıma yanaştı
Ona bir yuh çekerken, okyanuslar utandı
Bir yudum su aradım, akan sular bulanmış
Bir yudum su nerde, bulutlar da susamış
Deniz gördüm ilerde o da tuzla yunanmış
Ayağımı vurdum yere, fışkıran su utandı
Belki vardır bir yerde aradım ben namusu
Gördüm ki şeytanlar orada kurmuş pusu
Yanmış hep namuslar çökelmiş isi
Cennetimde bekleyen hurilerim utandı