Abdullah Erdem - Sözler... 250 Adet Abdullah Erdem

Sözler... 250 adet Abdullah Erdem

Acep kalmak mecbur mudur bu yabancı dünyada
Nice dilber döküldü, bu aşikâr hülyada…


Görünür hem uzaktan benim kârım leş gibi
Ol yakından bilmezsin yayılır güneş gibi.


Gider elim Mevla'ya, görünmezde dağ yıkar
Ne zaman hata yapsam O benim kalbim sıkar.


Bir güneştir doğacak karanlıkla doyacak
Zaman düze dönecek haklı haksız olacak…


Mevla'm yâr diye O maşuku mu seçmiş
Ben maşuku bulalı on beş asır mı geçmiş.


Yâre yakın olanı semadan indirirsin
O gelince üceden sen bana bildirirsin.

Bu zamanda görünür o zamanda yaşarım
Nicesi nâra koşar işte buna şaşarım…

Aklın ulaşabildiği en yüksek noktada kalbin taht kurduğunu göreceksin…


Yıkılmaz sandığın kaleleri gözünde büyütmezsen yıkabilirsin…

Düşmanına acıyan kendi nefsine acımış olur ve nefs insanı daima alt etmek için uğraşır…

Aynı yoldan geçenler, aynı manzaralarla karşılaşırlar…

Yaptığın işten korkup yalana sığınacağına köpek ol da sahibinin ayağını yala…


Hayal edebiliyorsam, onu gerçekleştirebilme ihtimalim her zaman vardır…

Ceza hukuku suçluları cezalandırmak için değil, suçların önüne geçmek için yapılandırılmalıdır…

Hiç güneş görmemiş bir insana bir gece yarısı, yarın güneş doğacak deyip güneşi tarif etseydim, o kişiyi bu söylediklerime asla inandıramazdım…

Şehvet cehennemde bir sütundur…

Kibirlenmek isteyen her kişinin boynuna demir halkalar takılır da, bu sebeple o kişinin başı yukarı kalkar, gözleri ise aşağıya doğru somurtur…

Liderlik insanı tanımakla olur, diğerleri ise zayıf kimselere hükmetmekten başka bir şey değildir…


Yaptıklarının hesabını vereceğini bilen insanın lider olabilmesi için başka bir şeye ihtiyacı yoktur…

Lider o kimsedir ki; konuşması, bakması, gülmesi, susması, dinlemesi, düşünmesi bir hesap iledir…

Davranışlarının arkasında bir plan olmayan kimsenin insanlara hükmetmesi söz konusu olamaz…


Dünyada keramet arayan kimse teknolojiyi takip etsin.

Teknoloji dünyanın sırlarını açığa çıkartmasıdır, sırrını açıkça ifşa edeninse sonu pek yakın değil midir?


En kötü politikacı bir sözü olduğu gibi duyup öylece algılayandır…


İyi bir liderin hamlesi usta bir satranç hamlesi gibidir, lider ne kadar ileriyi görebilirse o kadar başarılı olur…


Konuşarak anlattıkların susarak anlattıklarından fazlaysa kendini hesaba çek…

Üç şeyin üzerine fazla gitme: kadın, kadın, kadın…



Hayatını kendi planına göre yaşamayan başkalarının planlarına göre yaşamaya mahkûm olur…


Yedi yaşındaki bir çocuğa öğreteceğim ilk şey, yirmi yılımın boşa geçtiğidir…

Hâlime bakıp kendi talihine gülenler olmasaydı öğrenmem gerekenleri bin yılda öğrenemezdim…



Çoğu insan baktığını görmez, düşündüğünü görür…


Ölen insanların bir kısmı ışığın götürdüğü karanlık gibidirler.


Parasız kalırım, aç kalırım, susuz kalırım ama asla cahil kalamam…

Uhrevi ilimlerle tabiat ilimleri iç içedir, kim birini diğerinden ayırırsa ziyana uğrar…

Bir milletin geleceği eğitimine bağlıdır, ilme hâkim olan dünyaya hâkim olur…

İlim Allah'ın yarattıklarını tanımaktan başka bir şey değildir, cahillerin en kötüsü ilmiyle doğru yoldan sapandır…

Maneviyat ile dünya bir kapının iki yüzü gibidir, kapıyı ne taraftan kapatırsan oraya ait olursun…

İslam dini eğitim üzerine kurulmuştur ve eğitimi destekleyen yegâne din de İslam'dır…

Müslümanlar dinlerini yaşadıkça yükselirler, bunun sebebi hak dinin İslam olmasıdır…

Keramet, cahil kimselerin ihtiyaç duyduğu bir araçtır…

İslam'ın şifresi ‘on dokuzdur', bu şifreyi çözen imanını artırır.

Bir insan için ölüm vuslat olursa, o insanın başaramayacağı hiçbir iş olmaz.

Bir sebep milyarlarca sonuç doğurabilir. Tıpkı Âdem ile Havva'nın birleşmesinden insanların türemesi gibi.

Yirmi sayısına sonsuz işlemlerle ulaşılabileceği gibi, bir ayette birçok olaya tekabül edebilir…

Bir aileden ahlaksız bir çocuk türüyorsa, o aile İslam'ı yaşamıyor demektir…

İnsan, varlığı tek olan Allah'a iman edipte, o Rabbin indirdiği Kur'an'ı bir defa baştan sona okumamışsa yarın Allah'ın huzuruna nasıl çıkar şaşarım…

Kur'an ancak Allah'ın halis kullarının üzerinde hükmeder.

Allah'ın ihlâslı kulları, Kur'an sanki ilk defa kendilerine indirilmiş gibi onunla amel ederler…

Birçok kitap okuyup da, Kur'an'ı kendi dilinde okumamış bir Müslüman yarın hangi yüzle Allah'ın huzuruna çıkacak…

Ben bir yüz gördüm başka suret istemem
Ben bir söz duydum başka sözü söylemem.

Allah bir kulunu kendine yaklaştırmak isterse 'iyya kena'budü ve iyya kenestain” sözü o kul üzerinde hak oluncaya kadar, ona musibetleri ardı ardına gönderir…

Kibir insanı cehennemin ortasına sürükleyen demirden bir tasmadır…

Bana çocukları verin onlara istediğiniz özellikleri kazandırayım…

Ben Allah'tan bir evlat istedim, Allah bana dünyadaki bütün yetim, öksüz, aç ve sahipsiz çocukları verdi…

Ben Allah'tan kendim için bir yoldaş istedim, O bana bütün Salih Müslümanları yoldaş eyledi…

Ben Allah'tan dünyaya hâkim olabilmek için güç istedim, Allah bana meleklerle yardım etti ve teknolojiyi emrime verdi…

Bid'atları yol edinen kimse şeytanın yolundan gitmiş olur ve farkında olmadan Allah'a şirk koşmuş olur… Allah böyle yapan kimselerin amellerini iptal etmiştir…

Hiç kimse güneşin üzerindeki kara lekeleri göremez. Ancak ayıpları araştırmada ileri geçmek isteyenler müstesna…

Ey mümin genç! Sana can verenin yolunda şehit olup canını Allah'a adaman, bu dünyada bin yıl rükûda, bin yıl da secdede durmandan daha hayırlıdır…

Herkes bende aradığını bulur
O dilerse zehir bal olur…

Gözümü açtığımda gördüklerim gerçekse insan boş yere yaratılmamış demektir…

İlim aklın yoldaşıdır. Tek başına ikisi de acizdir…

Herkes senin ne ürettiğine bakar, onu nasıl ürettiğin ise kimsenin umurunda değildir…

Musa'ya kardeşi Harun'u, bana da kardeşim Hasan'ı yoldaş olarak veren Allah'a hamd olsun…

Allah kendisi için seçtiği kimselerin yüreğinden kini söküp alır.

Kıyamet binlerce yıl uzunluğundaki zamandan yapılmış bir ipe bağlıydı, o ip üzerinde Allah'ın yaratacağı yüzlerce nesil vardı. Allah bu ipi benimle hayal edemeyeceğiniz kadar kısalttı…

Allah meleklerine: 'Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, onu yarattığım zaman yıldızlarla ve gezegenlerle beraber saf tutup secde edin.” Buyurdu.

Gökyüzünde hiçbir yıldız kaymaz ki illa onun önünde kaçışan bir şeytan bulunmaktadır.

Allah kendisi için seçtiği kimselerin ilmini bizzat kendisi verir. O kimselerin apaçık emir gelinceye kadarki amelleri ise tefekkürden ibarettir. Bununla beraber Allah'ın sünnetinde bir değişme bulamazsınız…

Şeytan, insanı hüsrana uğramış bir vaziyette terk etmekten başkasına razı olmaz…

İnsanlara hükmedeceğin bir makama gelmek, ateşten bir gömlek giymek gibidir…

Düşmanının hilesini bilmen, düşmanına karşı fazladan bin zırhlı asker bulundurmandan daha hayırlıdır…

Kısas yapılarak öldürülenler ile cinayet ile öldürülenler birbirini dengelemedikçe adalet güçsüz kalmış demektir.

Cinayetlerin ve bazı kötülüklerin yüzde doksanı mafya gibi basit örgütler tarafından işlenmektedir.

İnsanların bir kısmı fosfor gibidir, ışığı sadece zifiri karanlıkta görünür, bir kısmı da gün ışığı gibidir doğduğu zaman karanlıkları boğar.

Onursuz yaşamaktansa onurunla ölmek daha hayırlıdır…

Benim elimde milyarlarca ucu bulunan müstahkem bir ip bulunmaktadır, artık kim bu iplerden birine sımsıkı sarılırsa onu dosdoğru yola iletirim…

Bir milletin kötüleri iyilerinden daha cesaretli olmaya başlamışsa, o millet helak olma yolunda ilerliyor demektir…

İnsanoğlu vaat edilen bir şeyin vuku bulması gecikince hemen o vaatten umudunu keser de artık onu inkâr etmeye kalkar. Bu da insanın pek aceleci yaratılmasından ve çok da sabırsız olmasındandır, hâlbuki Allah vaat ettiklerini pek yakın görmektedir…

İnsan âşık olduğu kişinin kusurlarını göremez…

Kâinat Mehdi ve İsa'yla kıyamet devrine girdi. Bu devrin başında rahmet vardır sonunda ise felaket bulunmaktadır…

Şu benim sağ elimdir, bunda ahiret güzelliği vardır; bu elimi isteyen herkese açarım. Şu da benim sol elimdir, bunda da dünya güzelliği vardır; bu elimi ise dilediğim kimselere açarım…

Dünyadaki bütün boynu bükük çocuklar benim evlatlarımdır. Artık kim onların hayatına, ırzına, mülküne tecavüz ederse bunların intikamını almak benim üzerime bir vecibe olmuştur…



Allah dünyada kalpleri İslam için telif edilmiş tertemiz bir nesil yarattı ve yaratıyor. Onlar bugün kötü yollara da düşmüş olsalar, onların işi bir tek sese bakmaktadır. 'Onlar Müminlere karşı mütevazı olurlar, kâfirlere karşı da izzet sahipleri bulunurlar. Allah yolunda savaşa atılırlar ve kınayanın kınamasından korkmazlar, işte o, Allah Teâlâ'nın lütfudur, onu dilediğine verir ve Allah Teâlâ'nın lütfu ve ilmi geniştir.”

Bir insan ya Allah'tan korkmalı ya da kanunlardan korkmalı. İkisinden de çekinmeyen kişiden her türlü kötülük beklenir, korkuların en hayırlısı da Allah korkusu değil midir?

Benim için zaman, dünyalar dolusu altından daha değerlidir. Çünkü ben bu uğurda çok şey feda ettim…

Ben herhangi bir görüşü temsil etmek açısından renksizim ancak bütün görüşleri kapsamak bakımından rengârengim…

İsmim açıklandıktan sonra İslam'ın yeryüzüne hâkim kılınmasına engel olmak isteyenler ve benim önümü kesmeye çalışanlar göğe doğru bir ip uzatsınlar da artık o iple kendilerini assınlar. Eğer yapabiliyorlarsa. Onların ekserisi kâfirler ve münafıklardır.

Dünyanın bütün hazinelerini benim önüme serdiler yanına da bir tek insanın imanını koydular. Ben bir kişinin kurtuluşunu bütün hazinelere tercih ettim. Bunun üzerine bana her ikisi birden verildi.

Allah, efendimizin istemediği sultanlığı onun hürmetine bana verdi.

İslam'ın yeryüzüne hâkim olması benim için olup bitmiş bir hükümden ibarettir.

Allah'ın emri behemehâl yerini bulan bir kaderdir.

Bana, güzel bir vücut mu istersin yoksa insanların kurtuluşu için sayısı muayyen bir zaman mı istersin dediler, ben ömrüme eklenecek zamanı tercih ettim.

Bid'atları yol edinen kimsenin durumu susuz çöl toprağına tohum atan kimsenin durumu gibidir ki onun emekleri kendisinden kaybolup gitmiş olur.

Dua edipte o duasının gerçekleşmesi için çalışmayan kimsenin durumu; akan bir suya uzaktan avucunu açıp da o suyun eline gelmesini bekleyen kimsenin durumu gibidir. Hâlbuki kişi suya kendi gitmedikçe su o kimsenin avucuna dolacak değildir.

Gayb kilitli bir kapıdır ve bu kapının anahtarı Allah'tan başka hiçbir kimsede yoktur. Allah bu kapının anahtarını bu güne kadar da hiçbir kuluna vermiş değildir ancak bu kapıyı dilediği kimselere açar kapatır, bu da Allah'ın bir lütfudur…

Allah insanları diğer varlıklar üzerine fazlasıyla üstün kılmıştır. Buna rağmen insan ne kadar da nankördür, bu nankörlüğüne insanın kendi nefsi de apaçık bir şahittir…

Namaz, hayâsızlıkları ve yaramaz işleri insandan defeder.

Beni öldürüp yok etmek isteyen kimsenin durumu dönüp de güneşe öfkeyle bakan kimsenin durumu gibidir. Hâlbuki güneşe bakanın gözleri yaşarır, fazlaca bakacak olsa bu bakışı ona körlükten başka bir şey getirmez. Bununla beraber güneş insanlar için bir rahmet değil midir?

Şeytan benim önümü kesmek için elinden gelen her şeyi yapmaya çalıştı. Benim üzerime türlü türlü çamur attı. Beni öldürtmek için birçok insanı görevlendirdi. Ve elinden gelseydi beni boğazlayıp bir kenara atardı. Çünkü Allah'ın dini yeryüzünün en ücra köşelerine kadar yayılacak ve Allah bunu benimle yapacak. Dünya kurulduğundan beri hak din insanlar arasında bu kadar yayılmamıştı. O günde efendimize buğz edecek bir tek kişi kalmayacak. Bu da şeytan için apaçık bir hüsrandan başka nedir. Şeytan bugün cehenneme girmeye razı olur da islamın insanlar arasında bu denli yayılmasına asla razı olmaz…

Yapacağım işten dolayı içimde zerre kadar ölüm korkusu olsaydı Allah benim adımı ilan etmezdi…

Şeytanla benim aramda insanlar vardır ve ben bu insanlar hususunda şeytanla mücadele etmekteyim. Kâh şeytan onları küfre davet eder kâh ben onları hakka davet ederim. Artık hakkı kabul edenler üzerinde şeytanın hiçbir hâkimiyeti yoktur.

Allah bana hidayet işinde öyle bir güç verdi ki; kuru bir ağaca teveccüh etsem o ağaç hemen yeşillenir, birinin ismini yâd etsem veya bir çocuğun eli elime değse Allah'ın izniyle o Salihler zümresinden yazılır…

Gerçekler güneş gibidir. Onun önünü bulutla bir süreliğine kapatmaya muvaffak olsan da güneşi yok etmiş olmazsın ve o bulutlar dağılıp gitmeye mahkûmdurlar.

Bir saat tefekkür etmen bin saat nafile namazı kılmandan daha hayırlıdır. Ancak Kur'an'ı kendi dilinde okuyup anlayanlar tefekkür edebilir.

Kur'an'ı okuyup anlamış olsaydınız başınızı çevirdiğiniz her yerde Allah'ın ayetlerini görürdünüz…

Eğer Kur'an başka bir kavime yeniden indirilecek olsaydı muhakkak o kavmin kendi dilinde indirilirdi…

İslam, çağının en modern yeniliklerini reddetmez aksine yeniliklere tam anlamıyla destek verir…

Teknoloji benim ziynetimdir…

İnsan iki eşit parçadan oluşmuştur, bu parçalardan birine eğitim verip diğerini cahil bırakmak nasıl bir yanlış olursa erkek çocuklarını okutup kız çocuklarını cahil bırakmakta öyle yanlıştır…

Ey Rabbim! Eğer üzerimde bir tek kulun hakkıyla öleceksem bana bu görevi nasip etme…

Allah benim için ahireti tercih etti, benim dünyamı ahiret güzellikleriyle değiştirdi.

Eğitim en geç beş yaşında başlamalıdır. Çünkü insan zekâsı bu yaşlarda gelişmeye başlar. Öğrenmenin en hızlı ve en kalıcı zamanlarıdır bu yaşlar. İnsanın geleceği de bu yaşlarda şekillenir…

Ben öyle bir toprağım ki benim için bir eken bin biçer… (114)


Zenginliği medeniyet zannediyorlar; gerçekte medeniyet güzel ahlaktır…

İlahi kanunlardan başka her kanunu değiştirebilirim...

Özgürlük kapalı bir kapı gibidir. Kapının her iki tarafındaki insanlar kapının diğer tarafında özgürlük olduğunu zannederler...

Gözler ruhun aynasıdır...

Bazı çakallar mağrur olup küçük bir varlık zannettikleri kuyruğu hırpalamaya çalışırlar. Gerçekte o alaya aldıkları şey bir aslanın kuyruğudur...

Evrim teorisi Allah'ı, Allah'a karşı olan sorumluluğu ve bununla beraber Allah'a karşı verilecek hesabı inkâr etmenin biyolojik temelli yoludur.

Atomun ve elektronların dahi bir hesap ile hareket ettiklerini bilenlerin bir yandan da tesadüflere inanmaları ne kadar da garip...

Nikâh birdir. Geçici nikâh haramdır. Resmi nikâhın yanında imam nikâhının da yapılmasına gerek yoktur.
Düşündüğün kadar insansın...

Eğer kıtaları, denizleri, gökleri ve evreni yaratan Allah birse; Hıristiyanları başka, Müslümanları başka, Yahudileri başka bir Tanrı yaratmamışsa, bütün bunlar bir tek Tanrının eseriyse, insanlar niçin farklı dinlere inanıyorlar...

Evlilik iki eksinin bir artıya dönüşmesi gibidir. Biri olmadı mı diğeri hep eksi kalır...


Özgürlük hamile bir kadına benzer... Onu zincirlerle sıkıca bağlasanız bile onun doğuracağı çocuk hür olarak doğacaktır... Ve bu çocuk annesini kurtarmak için her şeyi yapacaktır...


Liderlerden ve fikir akımlarından geriye kalan tek şey değişmesi mümkün olmayan gerçeklerdir…

Karamsarlık insan için en büyük esarettir…

Tanrı insana, çalışması karşılığında bütün hayallerini gerçekleştireceğine dair söz verdi…

İnsanın hayatı, kendisini çepeçevre saran varlık âleminin içinde kaderinin, bu varlığın içindeki yaşamı da iradesinin elindedir.

Özgürlük fikirlerinden dolayı mahpusa düşmektir…

O gün inkâr edenler mezbahaya getirilmiş bir koyun sürüsü gibidirler; kasap onlardan istediğine elini koyar ve onların, kasap için, diğerlerinden daha sonraya kalmalarında bir fark bir hayır yoktur…

Başkalarının bana olan sevgisine ihanet etmeyeceğim gibi, benim başkalarına olan sevgime de ihanet edecek değilim…

Mhd7 akımı bir siyasi akım veya bir dini akım değildir. Bu teşkilat Allah için bir araya gelmiş, varlığını Allah'a adamış insanların oluşturduğu evrensel bir kardeşlik destanının; barışın, sevginin ve hoşgörünün ete kemiğe kavuşmasıdır…

Sevmiyorsan bile karşındakine kendi sevgisini yansıt…

Başkalarının hayatlarını kurtarmaya çalışanlar genelde kendi hayatlarını mahvederler…

Kibirli, kendini beğenmiş insanların oluşturduğu ve sohbetleri de sadece dünya güzelliğinden ibaret olan bir topluluğun içinde kalmak, benim için cehennem ateşinde kalmaktan daha zordur…

Benimle dostlarım ve akrabalarım arasında o günden sonra muayyen bir vakte değin ayrılık vardır. Artık onlar kendi iç dünyalarında bana karşı saygıyı, sevgiyi ve disiplini riyasız bir şekilde ortaya koyana kadar bu vakit uzatılır…

Allah, istemediği yere ve zamana veya istemediği bir sohbete girmeye yeltendiğim zaman hemen bana bir uyku hali veriyor da artık beni oradan uzaklaştırıyor…

Kendini yargılamayanlar her zaman başkaları tarafından yargılanırlar.

Bataklıkta açılan gül olursan seni dostların da koparır düşmanların da…

Altın çağ dünyadaki bütün azınlıkların bağımsızlığa kavuşmasıyla başlayacak, bu bağımsız ülkelerin birleşmesiyle de ilerlemeye devam edecek…

Kuran güzel okunması gereken bir şiir değildir…

İnsanlardan bir kısmı onurunu ayaklarının altına bir paspas yapmıştır. Diğer İnsanlar ise onursuzları ayaklarının altına paspas yaparlar… 144

Cennette usanç duygusu, cehennemde de alışkanlık duygusu insandan kaldırılır…

Öfken canından daha değerliyse hasmını öldür…

İnsanlar için hayat iyilikten ve kötülükten ibarettir ve insanlar bu ikisi arasında derecelere sahiptirler…

Allah dünyayı insanların ayakları altına sermiştir, insansa onu ayaklarının altından alıp kendi sırtına yüklemektedir…

Tanrım sevdiğine böyle yaparsan,
Sevmediğine kim bilir neler yaparsın…

İnsanlar için kim olduğun önemli değildir, seni tanıyanlar için ne ifade ettiğin önemlidir…

Allah bana insanların simasını okumayı öğretti, ben insanları çehrelerinden tanıyabilirim…

Mümin kişi acısının üzerine basabilen kişi olmalıdır…

Derdi olmayanın derdi dünya olur…

İnsanlar inanmak istemediği şeyleri batıl sayarlar. Oysa gerçek, bir tasdik olmaksızın da gerçekleşir...


Eş seçerken karşı cinsin senin için ne ifade ettiğinden çok, senin karşı cins için ne ifade ettiğini düşün...

Hastalık bedenin acziyeti, ruhun şahlanmasıdır...

İnsanların da bir doyma noktası vardır. Tıpkı bir bardak suyun şekere doyması gibi. İlişkilerde karşı tarafa fazlaca ilgi göstermek bir süre sonra karşıdakinin doyumunu sağlar. Doyumdan sonra gösterilen sevgiler de bardağın dibinde kalır ve erimez...

Eyüp dedi ki: ey rabbim beni hastalıklara duçar ettin, oysa mehdiyi benim üzerime yükselttin. Denildi ki: sen onun sabrına güç yetiremezdin...

Nuh dedi ki: ey rabbim benimle alay ettiler, bana deli dediler oysa sen mehdiyi benim üzerime yükselttin. Denildi ki: sen onun yalanlanmasına dayanamazdın.

Musa dedi ki: rabbim bana korkular yaşattın oysa onu benim üzerime yükselttin. Denildi ki: sen onun korkularına tahammül edemezdin...

Bir bedeni virüsler kaplamışsa, o bedeni sağlığına kavuşturmak için virüsleri yok etmek gerekir...

Yanmayan gönül şiir söylemez...

Bundan önce zoru başarmak üstünlüktü, şimdi kolayı başarmak üstünlük oldu...

İnsanlar seçilmiş kişilerin üstünlüğünü seçilen kişiden kaynaklandığını sanıyorlar. Gerçekte üstünlük Allah'ın verdiği bir nimetten başkası değildir...

Saz, ney, keman veya kanun çalabilmeyi ne de çok isterdim...

Kadın korunması gereken sığınaktır; merhamet kadında tezahür etmiştir...166

Bir insan Allaha yakın olduğunu söylerse hemen onun insanlar için ne gibi hizmetler yaptığına bakın. Kendini insanlar için adamayan kişi Allaha yakınlık iddia ederse iftira etmiş olur...

İnsan kendini kınayıp yerdiği ölçüde değer kazanır.

Ey aşk seni bilmeseydim bütün kızlara âşık olurdum ve ey aşk seni bilmeseydim gördüğüm her varlığa âşık olmazdım...

Birine Allah'ı anlatmadan önce o kişiye kendinin ne olduğunu anlatın...

İnsan önce kendini tanımalıdır. Ki sen kâinatın merkezisin, Allahın seçtiği ve imtihana layık kıldığı varlıksın, öyleyse kendi varlığını kendini tanı ve kendi kıymetini bil. Sen kendi kıymetini bilmedikten sonra sana ne insanlar değer verir ne de Allah.

İnsanların bilmedikleri yolda kaybolması doğaldır, ne yazık ki çoğu insan bildiği yollarda kayboluyor...

Kendini aynada görmeyen güzelin güzelliğini yaşayamadan ölmesine ne demeli veya kendisini aynada görmeyen çirkinin kendini güzel sanmasına ne demeli...

Namazdan önce niyet etmeyi beş kelimeden ibaret sayanlar gerçekten namaz kılmıyorlar...

Konuşmayı ve yazmayı öğretmediğin çocuğa bilgi yükleyerek ona sadece kitap hamallığı yaptırmış olursun...

İnsanlar, iman edenlerin günahlara girmesi; içki, kumar, zina gibi, bunun dışında kötülükler yaparak yaşaması ve hayrı men etmesi gibi sebeplerden dolayı cehennemde bir süre yanıp cennete girdirileceğini sanıyorlar. Gerçekte bunlar cennetten nasibi olmayan kimselerdir.

Keramet keramet diyorlar, yerin altında yaşayan için yerin üstü keramettir. Bir solucan yüzeye çıktığında güneş kerametiyle karşılaşır ancak ne var ki solucanın cesedi yerin altında yaşamaya elverişlidir. Bu sebeple yerin üstüne çıksa bile yeniden yerin altına girmek zorundadır. Yerin üstüne çıkamamış solucana güneşten haber vermek neye yarar...

Keramete aşina olanın, gözünün gördüklerine aşina olandan bir farkı yoktur...

İnsanın perdelerinin açılmasının, yeni doğan bir çocuğun dünyaya gözlerinin açılmasından farkı yoktur... 180

Güneş keramettir ancak insanlar ona aşina olduklarından bir değeri olmaz, o yüzden Allah geceyi yarattı, ama insanlar buna da aşina oldular.

Bazı insanlar çiçek gibidir, solduğu zaman bir işe yaramaz; bazı insanlar da başak gibidir soldukça olgunlaşır...

Allah maddeye şöyle buyurdu: "ey kudretimle yarattığım varlık! Benim birliğimi ve kudretimi kabul ediyor musunuz? " madde: "şüphe yok ki sen tek ve kahhar olan rabsin." "öyleyse benim seçkinime sağ ve selamet olun..." bu sebepledir ki hiçbir şey bana zarar vermez...

Kadının hırçınlığı tıpkı bir kedinin mindere yatmadan önce minderi tırmalaması gibidir. Onu hoş görmeli, o tırmalama iki taraf için de huzur vericidir...

Tecrübenden dolayı saygı görmek istiyorsan her basit işe karışma...

İki türlü âlim vardır, bunlardan biri mana âleminin âlimidir diğeri madde âleminin âlimidir. Bunların ortak noktası dünyaya ve görünüşlerine önem vermemesidir...



Sevgi öyle bir güçtür ki hastaya dokunsa şifa verir, denize dokunsa yol verir, göğe dokunsa yağmur verir, sevgi Allahın kulları üzerindeki tecellisidir. Sevgiyle uzanan elin üzerinde Allahın eli vardır...

Gözlerini dünyaya kapa ki manaya açılsın...

Hiçbir dert dertsizlikten daha kötü değildir...

Bilmediği bir konu hakkında atıp tutanlar cahillerin en talihsizleridir. Bilimselliğe yakışan araştırmak ve öyle konuşmaktır...

İlahi emir beklemek bulutlu bir havada bir şimşeğin kendisine isabet etmesini beklemekten daha zordur…

Cehennem bir şey değil ama senin cemalinden mahrum kalırsam o kötü...

Bir mesajınız var, çok uzak bir diyardan
Susuz çöllerde kalmış sana susamış yardan...

İnsandır bu gözlerinden akıyordu derd-i hun
Bir eli gönül bahçesine ekiyordu hep zakkum...


Ey balık! Hala engin denizlerde yüzerken niçin sudan çıkmış gibi çırpınıyorsun...

İnsan; ayın, güneşin, yıldızların yani kâinatın kendisi için yaratıldığını bilseydi asla birkaç burma altına tamah etmezdi.

Allah insanı çamurdan yarattı ve ona ruhundan üfledi. Bir öğretmen öğrencilerinin hala çamur kıvamında olduğunu bilmeli ve öğrenciye özne yüklem öğretmeden önce onlara ruhundan üflemelidir...

Asker bir ülkenin iskeletidir. İskeleti sağlam olmayan bir vücut kas gücünü kullanamaz ve organlar ne kadar sağlam olursa olsun yatağa mahkûm kalır...

Aşk vuslat arzusudur; vuslat gerçekleştiğinde aşk biter...

Şiir hakkı en güzel şekilde anlatma sanatıdır…

Altın gümüşten değerlidir, isterse gümüş elden ele dolaşsın, ister de altın kimsenin bilmediği bir bahçede bir küp içinde gömülü olsun, gömü bulununca kimse gümüşten bahsetmez...

Aynı kalenin içinde oldukları halde biri özgürdür biri esirdir.

Sen uzun bir kavak gibisin, bense bir başak gibiyim. Ve sen kendini benden büyük görüyorsun. Kibirleniyorsun.

Tevazu sahibi insan başak tarlası gibidir, insanlar o bahçeye büyük bir saygıyla hizmet eder, başağı saygıyla edeple biçer; kibirli insanlarsa diken tarlası gibidir, çalılıktır. Onda fayda azdır, o faydayı alabilmek için her tarafını çizdirirsin, bu yüzden ona kimse yaklaşmak istemez; suyunu kendisi için emer, toprağı kendisi için işler ve tek başına yaşar...

Şeytan gibi düşünmeyenler şeytanı nasıl yenebilirler... 205

İnsanlar hataları ve günahları şer sanıyorlar, gerçek şer üzerinde ısrar edilen hatalardır. Bir şerri terk edip tövbe etmek bezen onu hiç yapmamaktan daha hayırlıdır...

Ben zalim değilim ama zalimleri cezalandırmada âdemden bu yana kimse benim önüme geçemedi ve geçemeyecekte...

Gerçeği dinleyip, anlamadan inkâr edenler ve tepki koyanlar sadece ahmaklardır...

İnsan yaptığı hatalar yüzünden değil, hataları üzerinde aptalca ısrar etmesi yüzünden helak olur...

İnsanın en önemli işi asıl hedefidir yani idealidir...

Şu gördüğün 1 ytl'dir. Metal alaşımından yapılmıştır ve bununla bir kg yoğurt alınır. Bu metal altın olsaydı üzerinde de 1 ytl yazsaydı o parayı bir kg yoğurtla değişir miydin?

Şeytanın en sevdiği düşmanı ona elini uzattığında kendisine elini uzatan düşmanıdır...

Bir topluluk için ölmek vuslat anlamını taşıyorsa o topluluğun önünde hiçbir güç duramaz...

Beni öldürmekle tehdit ediyorlar, gerçekte ben yalnız kaldığımda Allah'a kavuşma aşkıyla yanıp tutuşuyorum...

Sayın daha azsa ve zamanın da varsa kaleyi içerden fethet...

Yedi yıldır uyanık olan bir insan iki ay önce uyanan insandan daha fazla yol almıştır...

Bilgini ihtiyaç oldukça anlat, ihtiyaç yokken anlattığın bilgiyi insanlar ancak ihtiyaçları olduğunda anlarlar...

Bir tek sırrı ifşa etmemek için canını feda edebiliyorsa bir insan bu sırrı ondan başkaları da biliyor demektir...

Düşmanını avucuna aldıysan ve hedeflerini daha gürültüsüz gerçekleştirmek istiyorsan düşmanının çaresiz kaldığını ve her şey için artık çok geç olduğunu ufak ufak anlatmaya çalışırsın...

Hedefini gerçekleştiren insan için sırlarını ortaya çıkarmak zaferini ilan etmek demektir... 220

Dünya hayatı bir tiyatro gibidir, oyuncular rollerini en iyi şekilde oynamaya çalışırlar ama oyun bittiğinde ne sahnede oyuncular kalır ne de onlara alkış tutan seyirciler..
Güçsüz sanılan kişi düşmanının karşısına cesurca, korkusuzca çıkıyorsa; düşmanının balyozundan çok daha şiddetli bir balyozu onların başları üzerine kaldırmış olsa gerek...

Bakır bir kablodan bakır atomundaki elektronların dönüş sayısı adedince farklı bilgi akışı mümkün olsa gerek...

Uzaya gönderdiğiniz uydularla övünüyorsunuz, bir gün lazer şemsiyesi yapılacak, gönderilen lazerin istenilen mesafesinde şemsiye oluşturulabilecek. Bu şemsiye dünyadaki alıcılarla çok hızlı alışveriş yapacak. Bu şemsiye yeni bir çığır açacak. Hiçbir mercek olmaksızın dünyanın fotoğraflarının çekilmesi de mümkün olacak. Daha birçok şey...

En güzel tuzak, avların tuzak olmadığına dair birbirlerini ikna etmeye çalıştığı tuzaktır.

Allah'ın kanunları karşısında, zindanda elleri duvara zincirlenmiş bir mahkûm ne kadar özgürse, tahtında oturup emirler veren kral da o kadar özgürdür...

İnsan kendini sevmeyi bıraktığı zaman diğer insanları sevmeye başlar...

Akıllı Müslüman'ın mürşidi nefsi ve şeytanıdır...

Daha çok param olsaydı Allah için harcardım diyor; ihtiyaçtan kurtulmadığı halde cebindeki son parasının yarısını seninle paylaşanı mı daha çok seversin yoksa yoksa milyonları olduğu halde burun kıvırarak önüne yüz kâğıdı atanı mı? Eminim son parasını paylaşanı seversin ve ondan para almak da istemezsin hatta varınla yoğunla onun geçimini sağlamak için çalışırsın...

Biz akrabalık münasebetleriyle de olsa hiç kimseye kaldırabileceğinden daha fazla yük yüklemeyiz... 230

Güneş belli değilse tam olarak, ayın kendini güneş sanması normaldir.

Çocuğunuza yemek için ve eğlenmek için verdiğiniz kadar parayı kitap alması için de verin. Kitap okuyan çocuğa ödül olarak para vermek iyi değildir. Bunun yerine kitapla ilgili konuşmayı deneyin. Böylece çocuk öğrendiği bilgilerin değerini anlasın ve kitap okumanın lezzetine erişsin...

İsteme ve istek şirkinden vazgeç. Kendini uzaydaki bir meteor gibi kâinatın akışına bırak. Eğer isteklerinle yön değiştirecek olsan mutlaka bir yerlere çarparsın. İstesen de istemesen de senin ihtiyacını bilen ve gaybı da bilen bir rabbin var. İsteyerek şöyle demiş olursun. "sen bana sıkıntı verdin, ben senden daha iyi bilirim kendim için neyin hayırlı olduğunu." bu da açık bir isyandır...

İnsan kendini en aciz olduğu zamana götürmeli. Sen ana rahmindeyken tam bir tevekkül halindeydin. Huşu içinde secde eder bir halde yaratılışını bekledin. Eğer sana o zaman isteme ve istek özelliği verilseydi kendi yaratılışını helak ederdin. Acele ederdin, isteklerde bulunurdun. İsteklerin ve acelenden dolayı içinde bulunduğun güven ortamını yırtar atardın. Ana rahmi yırtıldığında helake düşmüş olurdun. Doğacağın güne yetişemezdin. Sabredip Allaha tevekkül etsen, iradenden vazgeçsen Allah yaratılışını tamamlar ve seni o karanlık ortamdan aydınlığa çıkarır...

Allah'ım; kalbimi, damarımda akan kanı, gören gözlerimi, duyan kulaklarımı ve diğerlerini eğer ben idare ediyorsam, kendimi hidayet eder ve ıslah ederim; bunları sen yarattınsa ve sen idare ediyorsan artık ben senin lütfünden başka hiçbir şeye nail olamam. Sen beni hidayet et ve sen beni ıslah et...

Eskiten bir hayat, yenileyen bir dost oldukça iyi sayılır her şey...

Şimşeğin çakışından korkar bulutlar
Onunla gerçeğe döner umutlar…

Her atoma bir isim koyan âlimsin
Görmediğim yerde gören halimsin…

Bir anne babasının da tasdikiyle "ey rabbim bu karnımdaki çocuğu azatlı bir köle olarak sana adadım, bunu benden kabul buyur, sen her şeyi işitir her şeyi bilirsin." dese Allah'ın izniyle o çocuk Salihlerden olur...


Kâinatı emrime verdi matlubum
Gönlüm bir tek kıla düştü mahcubum… 240

Allah'ım sev beni, sevdir beni, sevindir beni...

Gecenin şüyuunu yarasaya sor...

Doğmak ne garip ve ölmek ne garip
Bu gariplerin arası olmaz mı garip...

Ateistler sarhoşlar yaptıklarını iftiharla anlatırken benim salih kardeşim neden yaptıklarını anlatmaktan çekiniyor...

Bir fiili işlemek iradenin, işledikten sonrası kaderinin tecellisidir...

Mutlaka Allah'ın bir planı vardır, insanın kederi bu planı bilmemesinden kaynaklanmaktadır...

Allah kendisinden başka karşılıksız sevilen şeyleri ve o sevgiyi nefrete dönüştürür...

İnsan yapılan her duanın muhakkak kabul edileceğini bilseydi, her an dua ederdi. Duanın kabul edilmesi zamana yayılmıştır. Her dua, anında kabul edilseydi olur muydu hiç...

Sıradan Müslümanlar şeytandan daha güçsüz oldukları için savunma savaşı vermeye çalışırlar. Allaha daha yakın olanlar ise taarruza kalkarlar. Çünkü şeytanın hilesinin basit olduğunu bilirler. Savunma savaşı yapmak günahlardan kaçınmaktır. Taarruz ise diğer insanların hidayetine vesile olmak için savaşmaktır... Şeytanın alt edilmesinin tek yolu ise taarruzdur...

Abdullah Erdem



SİZCE BU ŞİİR NE HAKKINDA
Gönder Şiiri Etiketleyin Nedir?


(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve & veya temsilcilerine aittir. Sözler... 250 adet Abdullah Erdem adlı şiirde hata varsa lütfen buraya tıklayarak bize bildiriniz..