Abdullah Erdem - Siyah Ve Beyaz

Siyah ve Beyaz

SİYAH VE BEYAZ

dokuz yüzlü yılardan sonra
bir siyah kutu var bizim evlerde
oluk oluk akar siyah ve beyaz
olmadık olaydan haber verir de
çiçeğin kırmızısı siyahtı sonra
oluk oluk akar beyaz suratlar
ayırt edemezdik biz zenci mi beyaz

ses güçlendi artık resimle doldu
ahmet dedeyi de köyünde buldu
uykusuz bebekler masala doydu
iki renk vardı siyah ve beyaz
bikinili kızlar çıkardı her yaz
deccalin yüzüne sevgiyle bakan
iyilik kötülük siyah ve beyaz

komşu komşu gezdik bir filim için
komşuların rengi siyah ve beyaz
bebelere musallat bir çizgi filim
dünyadan gizlenir o üstün bilim
tatlı tatlı bakarken bebeler sana
doğar doğmaz artık dans ister oldu
iki rengi var dinin siyah ve beyaz

bir kaç rengi vardı çiftleşti her gün
renkler çoğaldı sesli ve hece sıcağı arttı sonra bir kaç derece
çocuklar da onu tanıdı sonra
şimdi çiçeğin rengi var belki ama
gerçeğe gem vurur bir küçük kutu
namusun rengi var siyah ve beyaz

hocalar hacılar çift çanak taktı
örtülü kadınlar beyaz zifaftı
önce yüzü kızardı sonradan baktı
hayanın rengi idi siyah ve beyaz
hele gece yarısı olsun bir dur da
gözler imandan zinaya aktı
imanın rengi idi siyah ve beyaz

tanrının eli olsa evlere girse
rengarenk olur siyah ve beyaz
mevsimin her rengi evlere girer
dolardı odalara yaz ve ayaz
şimdi düğmesi uzaktan aldı
yatarken de artık elinde her an
çevirirsin ekranı siyah ve beyaz

dini tartışır oldu kısa etekler
reenkarnasyon da varmış okumuşlar da
bakara suresini anlarmış meğer
bir kurşun sıksan değer alnına
çocuklar dudaktan öpüşür oldu
siyah bir kutuyu evime koydu
şimdi odalarım siyah ve beyaz