[A] >  [Abdullah Çağrı Elgün Şiirleri] > Ankara'da Kuğulu'da Buluşma Şiiri
Sponsored Links

Abdullah Çağrı Elgün - Ankara'da Kuğulu'da Buluşma

Gönderen:kevsersimsek
Eklendi:
Yeni Şiir Eklemek İçin Tıklayın Şiir Ekle      Hata DüzeltHata Düzelt
Ankara'da Kuğulu'da Buluşma

ANKARA KUĞULU'DA BULUŞMA

Cepte telefon çaldı, uzun uzun konuştuk.
Muhabbet hayli sürdü, Kuğulu'da, buluştuk

Bize hayran olanlar, hep bu parka gelmişler,
Yakından görmek için hazırlanıp yelmişler

Güvenlik çemberinden, aşan eller uzanmış
Elime el sürenler, sanki zafer kazanmış

Her ülke her milletten, gelenler temaşada
Kaynamış mısırların, en güzeli maşada

O boy, endam, hilâl kaş, yürüdükçe yürüdü
Çağrı'ya kement atıp, arkasından sürüdü

Biz birlikte giderken konuklar bakışıyor.
Bize yaklaşan eller, kuvvetle alkışlıyor.

Sevginin şavkı vurdu, Kuğulu aydınlandı.
Bütün ağaç dalları, güvercinle donandı.

Sabırsızlanan sular, havaya fışkıryor
Altında bale yapan, kuğular hıçkırıyor.

Gözyaşım havuzunda, kuğular yüzüşüyor;
Sudan çıkan kumrular, etrafta büzüşüyor.

Kimi kanat açıyor, kimisi sevişiyor,
Atılan yiyeceği paylaşıp bölüşüyor.

Tunalı dinlendirdi, Kuğulu hayat verdi
Kaldırıma bir hanım bayat ekmeği serdi.


Kuğu, ördek, güvercin, serçe hızlı hepsinden
Çaycı tez ol, çay getir; şeker de ver tepsinden

Uluların ulusu, hot Müminler gönlünde
Böyle sevinç görmedi, garip fani ömründe

Bu manzara karşımda, gözlerimden yaş aktı
Etrafta seyre gelmiş, ahali bize baktı

Göz pınarım çağlarken, bunu etraf görüyor,
Havuzla aramıza, çelik surlar örüyor.

İki gözüm lâl oldu, Kuğulu'ya hâl oldu
Kızıl lâller boşandı, Tunalı'da sal oldu

Kızıl sel, yuvarlanıp, büyüyüp, çoğalıyor.
Tunalı Kuğulu'da, kim varsa, kovalıyor

Sığırcıklar pek kızgın, pek de haşin turnadan Çocuklar ıslanıyor, su fışkırtan kurnadan.

Koşuşan güvercinler, sanki hepisi sözlü,
'Gak! Gak! ..”diyen saksağan, kumrudan keskin gözlü.

Gözyaşımla Kuğulu, göleklendi sel oldu
Kumruların gezdiği mekanlar, hep göl oldu.

Nihayet yağmur dindi, kaçanlar geri geldi
Akan sular asfaltı, beton bulvarı deldi

Sonra bir güneş çıktı, etrafı aydınlattı
Görenler, birbirine bu olayı anlattı.

Kuğulu Park bir harap, sular seller karıştı
Çer çöp, yağmur suları, parkelerde yarıştı.

Ellerinde şemsiye kadın erkek bayanın.
Hali perişan olur, bu çamurda kayanın





Kumrular halay durmuş, serçeler sekişiyor,
Hayata anlam veren duygular pekişiyor

Gözlerden akan yaşlar, fiskiyeden taşıyor,
Bu mutluluk, sevinçle Kuğu Halkı yaşıyor

Sevinç, neşe içinde Kuğular hıçkırıyor,
Kimi valse kapılıp, kimisi bel kırıyor

Kuğulu'da yüzenler kırklara karışıyor.
Dargın, küsler buluşup, topluca barışıyor

Etraftaki çocuklar paytak paytak koşuyor
Güvercinler uçarak, çocuklardan kaçıyor.

Uçuşan kumruların kanat sesleri haşin
Simit, mısır, çekirdek, çay paraları peşin

Kuğulu'ya aydınlık, veda edip gidiyor
El sallayıp uzaktan siste selam ediyor.

Güneşten iz kalmadı, kalkma zamanı geldi.
Bizi burda tutan şey, ne yağmur ne de seldi.

Ağır ağır adımla, kalkıp ordan yürüdüm
Çamurlu papuçları, kaldırımda sürüdüm

Tunalı'dan Akay'a ıslak yollardan indim,
Dizlerime güç geldi, sanki al taya bindim

Göz yaşımla yıkanan, havuzu sular aldı
Çağrı'nın bu avazı, Davut misâli kaldı.
27 Nisan 2014, Pazar, Ankara & Kuğulu Park
© 2003-2024 www.alternatifim.com/ Her Hakkı Saklıdır.