Abdullah Bedeloğlu - Sonbahar Rüzgarları

Sonbahar Rüzgarları

Sonbahar Rüzgarları

Ulu çınarlardan el, hırka aldım yazarım.
Bahçelerden çiçek derler gibi toplar yazarım.

Ağzı cevher kutusu, dili bal eyler yazarım.
Varlığı tam yükseltir, başlara taç takarım

Dizilsin güzeller, seçilsin en güzel.
Kulağı gül, ağzı gonca, dili bal edelim gel.

Zulümsüz kalsın zalim, zalime şak şak eden, adaletsiz el.
Nikâh defterine imza atar gibi vahdet kılıp yazalım gel.

Aşkımızın şükrünü tespih tanesi ettin.
Bil ki; sen kendini gönlümün sultanı ettin.

O Afet der ki! Nuh Tufan'ı da ne demek gör sen.
İblisi yakacağım burada, kor ateşte ben.

Hicret kutsaldır. Şeytanı tecrit edip sevgilileri buluşturmadır. Şeytanı, şeytana bırakarak bizi çağıran koruyup yüceltecek ellere hicrete gel.

Ey afet sevgili! Hiç olmazsa, bana merhamet et.
Çatma yüzünü, bir gül ya da bir öpücük ver.

Sevgili, gül bahçesini açtı, güller sarktı.
Çeşmelerinden Zemzem, Kevser gönlüme aktı.

Ey sevgili! Düşen yapraklar, börtü, böcek perişanmış.
Birileri esen rüzgârımızdan şikâyet edip uyarmış.

Ey Abdullah! Bazı çınarlar el, hırka vermeye nazlanmış.
Sen gökyüzünde uçtun da, gökyüzünü şahit mi yaparsın diye sorarmış.

Ey nazlı can! El, hırka versen de olur, vermesen de olur. Canın sağ olsun!
Ben sadece el, hırka verenlerden içtiğim Zemzem, Kevser uçağıyım.

Çınar, adımız büyük harfle yazıldı diye havasından şikâyetçi olmuş.
İyilik güzellik olsun. Âdem olanın bırak havası da olsun, uçağıda olsun.

Gönlümün sultanını bulmuşum, kıskanan da olsun öven de olsun.
Saadet, zenginlik olsun. Hak yerini bulsun. Allah nazardan korusun.
Abdullah Bedeloğlu 22.02.2009