Sılaya Özlem
Kişi doğduğu yerden, hele birde sevdiği yardan ayrı düşünce hüznün kara bulutları çöker yüreciğine.
Kara bulutların neminden,umutsuzlukların gamından doğan gözyaşları dereler misali akar gider sılaya doğru.
Sıladan ayrı gurbet ellerinde biçaredir artık.Yedikleri zehir,çektikleri kahır olup yaşamın taşınamaz yükleri biner omuzlarına.
Bahar,yaz geçmiştir farkına varmadan.Hazanın acı yelleri esmeğe başlarken, göçebe güz kuşları da geri dönüşlere başlamıştır artık.
İşte o an yeni bir umut ışığı doğmuştur hasretle yanan gönlüne.Havada sıra sıra sılaya doğru süzülen kuşlara doğru aniden yankılanır yüreğinin feryatları:
Güz Kuşlarım
Yar aşkıyla yana yana
Süzülüyor gözyaşlarım…
Gökyüzünde döne döne
Süzülüyor güz kuşlarım...
Şimdi mevsim hazan oldu
Yarsız gönle hüzün doldu
Ayrılıktan yüzüm soldu
Halim görün güz kuşlarım..
Bir baharla bir yaz geçti
Yarim gurbet eli seçti
Buraların tadı kaçtı
Yare gidin güz kuşlarım…
Şu gönlümle sırdaş kalıp
Bulutları kardeş bilip
Esen yele yoldaş olup
Yare uçun güz kuşlarım.
Gidin nazlı yari bulun
Hanesine konuk olun
Halin hatırını sorun
Derdim dökün güz kuşlarım…
Kimi beyaz kimi kara
Göçersiniz sıra sıra
Yari yalvara yakara
Alıp gelin güz kuşlarım…
Ecel şerbetin süzmeden
Eş dost mezarım kazmadan
Yarimi kırıp üzmeden
Bulup gelin güz kuşlarım...
Aradan aylar geçmiş.Yeniden yeni bir bahar daha gelmiştir.Giden göçer kuşlar sıladan dönmeye başlamıştır.Fakat ne yar gelmiş, ne de yardan bir haber.Umutlar tamamen tükenmiştir artık.Yürek tahammülsüz acıların girdaplarında kalakalmıştır.İşte o an isyanlarda kalır deli yürek.
Çıkar dağlara Ferhat gibi.Alır sazı eline; kurda-kuşa söyler derdini:
Suç Kaderde Değil
bir gurur yüzünden bak gidiyorsun
sebepsiz bu aşkı terkediyorsun
bu ayrılığa kader mi diyorsun
suç kaderde değil sende sevdiğim...
bir dünya verseydin gamsız hicransız
günlerim geçerdi hakka isyansız
bir yudum sevgi mi sence imkansız
suç kaderde değil sende sevdiğim...
yalanla riyanla sahte yüzünle
gönlümü çeldirdin cilve nazınla
gel desen gelirdim tek bir sözünle
suç kaderde değil sende sevdiğim...
sevdanın peşinden koştum boş yere
sevgimi katlettin göz göre göre
vuslata erişmek kaldı mahşere
suç kaderde değil sende sevdiğim...
hüzünler sevdamı koynuna soktu
laleler sümbüller boynunu büktü
gönlümün dağını bir vedan yıktı
suç kaderde değil sende sevdiğim...
hazanın rüzgârı zamansız esti
virane bağımda bülbüller sustu
ecel biletimi şimdiden kesti
suç kaderde değil sende sevdiğim...
musalla önünde saflar dizildi
dostların gözünden yaşlar süzüldü
mezarım taşına 'dertli' yazıldı
suç ecelde değil sende sevdiğim...
Abdullah Atay