Küçük Çoban
Henüz on dört on beşinde
Nice dertler var başında
Yaşıtları okuldayken
Küçük çoban dağ başında...
Sırtında eski bir kaban
Umudun peşinde çoban
İçin için ne ağlarsın
Yok mu senin anan baban...
Belinde azık torbası
İçinde azcık çorbası
Yamalı ama temizce
Üstünde çoban urbası...
Yaşı küçük yürek büyük
Omzunda kocaman bir yük
Hem yetimsin hem de öksüz
Yazık senin boynun bükük...
Sürünü bekler karabaş
O sana dost hem arkadaş
Aç kalmasın koyun kuzun
Durma sen dağ bayır dolaş..
Kavalın sesi inliyor
Kurt kuşlar seni dinliyor
Yaralı bir ceylan gibi
Yürek sancın dinmiyor...
Okulun dağlar senin
Kavalın ise kalemin
Şu yalçın kayadan başka
Yoktur halin bilenin...
Kara koyunun meliyor
Sesi yüreği deliyor
Sürünü toplasan artık
Gece gününü çalıyor...
Duman çöktü karşı dağa
Kurt başladı ulumağa
Sürüsünü merak edip
Yollarına bakar ağa...
Boş geçirme bahar yazı
Sana muhtaç koyun kuzu
İnsanı doğayı sevmek
Yaşamanın tadı tuzu...
Kalmışsan da öksüz yetim
Olmasa da variyetin
Doğruluktan hiç ayrılma
İnsanız biz nihayetin..