Yollar
Yollar... Bir deli nehrin sesine kanıp uzar,
Yolcular... Dalıp gider, titreyen pencerede...
..................................... Yollarda geçer ömür...
Ey Rabbim; ne gâmsızdır şu mavi tabelalar;
Yüzsüz dertlerim gibi nöbet nöbet geliyor
Ölmemiş bedenime okunurken selâlar
Şu mavi tabelalar firkâti heceliyor.
Kırmızı beyaz taşlar parlarken hafif hafif
Güneş dağlara değil, benim bağrıma düşer.
Ben, yanmış bağrında bir katre su bulan kaşif,
Ben, bu aciz yollarda vuslat arayan beşer.
..................................Sömür, ey sevda, sömür!
Vardım ahâli tamam, kamer yüzlüm nerede?
Dediler; senden evvel çekip gitti... Şu mezar!