On Dört Hece
Zihnime hapsettiğim şiirler küsmüş benden
Bir zalim taşlama ki; denden altına denden…
*
On dört yaşımda bildim seni, ey on dört hece!
İlk, sarı yapraklı bir kitapta tanışmıştık.
Sene doksan altıydı, seninleydim her gece,
Mekân farkına rağmen ne çabuk anlaşmıştık!
Elâ göz, körpe yüzle dünyalar tatlısıydım,
Çocuk kokan lisânım güneşinle yeşerdi…
Artık sarp yokuşların gencecik atlısıydım,
Hecem de vecibem de yedişer yedişerdi…
Nezih bir sevda vardı içimde katlı duran,
Yıktım duvarlarımı güne çıkarmak için.
Yapraksı yüreğimi o sevdaydı savuran,
Bir efkârımdan yazdım bir de Yüce Hak için…
Şimdi bir çağlayanım su tutmaz vadilerde,
Akarım şerefimle, varsın bulansın suyum!
Gün olur da ismimi mâsum abadîlerde
Görürseniz bilin ki; sevdânın suçlusuyum...