Meydan: cennet bir yerin dağ, taş, dere, ovası
Kirletilen safların ıtır kokan yuvası…
Bu davâ: aç kurtların kin, intikam davâsı..
Bir tarafta çıldırmış, neslini yiyen kurtlar!
Bir tarafta günahsız heder olan umutlar! ..
Adâletin kudreti…haksızlıktan tükenmiş! ..
Kenelerin yüzünden tüm çıkışlar tıkanmış! ..
Vicdanlar…acımasız duygularla yıkanmış! ..
Mâsum yandı, suçlular suçsuzluğun ispatlar! ?
Bir bomba var tetikte…patlar ya, nasıl patlar?
Kanun var, hukuksuzluk bulandırır başları…
Vurgun, talan, yolsuzluk sulandırır başları…
Korkaklık, şuursuzluk dolandırır başları…
Kimi ekmeğe muhtaç, kimin altında yat'lar! ..
Bir yanda doymaz beyler, bir tarafta ırgatlar! ..
Kapatılmaz uçurum, geçimlikler arası…
Canından ağır gelir gariplerin darası…
İyileşmez, çok derin, yaralılar yarası…
Biri sefil, diğeri gücünü kırka katlar! ..
Günden güne çekilmez hâle gelmekte şartlar! ...
Hâinler ahmakları yalanlarla sürükler
Kapatıyoruz diye büyütülür delikler
Her deliğe ağını germiş, bekler sülükler
Azgınlaşmış, her yana, yayılır haşaratlar…
Bir yanda olanları seyreden ruhsuz putlar! ..
Bekleyen bekleyene vaad edilen günü! ?
Bitmez, inanın bitmez çapulcular düğünü
Haber verir bakışlar insafın öldüğünü! ?
Gerçekleşmez umutlar tükenerek bayatlar!
Hâlâ en geçerli yol ninnilerle uyut' lar! ..
Habersiz olanlardan, oyalanan çok fazla
Akıbet yok oluşa yaklaşmaktadır hızla
Ne mümkün bu girdaptan çıkmak bir sürü yozla!
Üst kurmuş makamlara aptal, akılsız kart' lar
Boyanır allar ile gizli emelli kartlar! ..
Keyf içinde vurgunu yapanlar hep birlikte! ..
Kıvranırken garipler boğulurken darlıkta
Kimi ahmak, dangalak ısrar eder körlükte! ..
Düşünen yok mazlumun âhı tutar ya hortlar
Hangisini yazayım? İzaha sığmaz dertler! ..