Giyotine giderken
Kulağımda çanlar çalıyor ölüm müzigimin dansıyla savruluyorum
Girdaplarımın içine sıkışmış içimdeki operadan çığlıkları duyuyorum
İdam mahkumuyum ben giyotine giderken sessizligin en derininden
Gözlerim tanrıyı kulaklarım gürültüyü bedenimin inkarsızlığıyla dalıyorum
Bir sonsuz bekleyiş bu bilinmez diplerdeki yanlızlığım ve ben.........?
Gecenin karanlığı yüz tutmuş giyotin fırçalarıyla boyanmış bedenim
Kırmızı akıyor bedenimde gül rengi ile boyanmış tual de resmim
Gökyüzünün sonsuzluğuna bilinmezlerin en derinine kazınıyorum
Şimdi haykırmalarım kulaktan duyulmuyor silinmek kaybolmak gibi
Kayboluşların içinde yepyeni acılarla var oluşlar içinde yüzüyorum
Okyanus derinligi gizemin güzelligi sonsuzluğun bir sır perdesi gibi
Yukarlarda çalan ölüm müzigimin ritmiyle yeni var oluşlara bileniyorum