Firari
Yine sensiz, yine sessiz, ıssız bir gece
Seni ve seni anlatır bin bir hece
Sensizliğin ıstırabı yaktı, kavurdu
Başı boş dikenler gibi çölde savurdu
Savrulsam da gelsem harem-i pâkîne
İstiğfar etsen şu uslanmaz şakîne
O hilâlli, hakî miğferine varayım
Medine'nin taşlarını başa taç yapayım
Malı, canı Rabbe satan ne büyük tacir
Benim gönlüm senden asırlardır muhacir
Hastalıklar saklı habis koynumla
Bir firâri gibi gelsem bükük boynumla
Bir nazar beklerim artık Nebîlerin Şahından
Katlanamam artık kahrolurum ahımdan.
Abdulkadir Çelik