Abdulkadir Biber - Vefa Değirmeni

Vefa Değirmeni

-vakit; beyaz bir güvercindi
Bütün kapılar içimize hep aykırı açılırdı
Anneler gece rengi önlükler ütülerdi, ay şekilli yakalarımıza
Ve bütün çantalar fıtrat taşırdı

Yıllar! Seni senden beklerken, bizi bizden aldığın kadardık
Ve kendimize, bir kelebek kalbine yuva yapmış, koza hatırasıydık
Avuç içimizde, mülteci bir dua gibi sığınmacı
Başımızda, şamdanı devrilmiş bir gece gibi, suçluluk tacı
Bir başınalık gölgeleri sarkıyordu tül perdelerden
Sokaklar, kendi telaşesine gecikiyordu ta ezelden
Bütün direnişçiler, senin kalbinle koşuyordu aşklarını
Sanki mavi bir uğultunun güvertesine taşır gibi gururlarını
Vurdumduymaz bir sanat geçiyordu & biz kimiz ağalar
Ya bu içimizdeki, tanrısal boşluklardan armağanlar
Oysa bütün tabelalarda, varılmamış şehir değil miydi adımız
Avlumuzda kırlangıç yığını gibi dünler, sanki bir çift kanattı ardımız
Yarın denilen meçhule sürgün bir beden içinde
O'ndan bir vefa değil miydi andımız

'Yıllar yağız bir kısrak gibi geçer” diye bağırırdı seyyar satıcılar
Elleri, hep bir vedanın denklanşörüne basılı, mavi tülbentli kadınlar Sanki gurbet babamızdı, avuçlarında görünmez bir değirmen dönerdi de
Kapımız hep ekmek kokardı,

Bütün vakitler, adımız kadar ayrık harflerden geçiyordu kaygıları
İç içe duvarlar, omuzlarında gümüş şehir tabloları
Gelincik tarlalarından ve mısır otağlarından geçiyordu çocukluk
Ve gül satan kızlar, servi boylu delikanlılar & ceplerinde yoksulluk
Bir umur takılı kalıyordu dudak yanıklarında, ağıt gibi
Ellerinde hep aynı hayal; anne kokusu sarıyordu bütün gaibi
Oysa üzerimizden kuş bulutları geçiyordu, Allah diye diye
Ve biz hep aynı coğrafyayı içimize giyiniyorduk nefes diye

Tüm vakitlerin tarçın rayihasında
Dimdik seviyorduk, uğrunda ölünebilecek ne varsa
Ölmek kutsaldı,
Sevgi; ölmekten de kutsaldı

Şimdi, zamanın öğüttüğü değirmen mezarlığında
Bir s&öğüt ağacının dibine devrilmiş, o vefa değirmeninin taşında
Dedemin yeni abdest almış ellerini görüyorum, sanki bir yaşında
Sonra babamın, sonra oğlumun
Dönüp duruyoruz zaman t(el) aşında
-ve bir sorunun ucunda, - bu yol, vefa birimiyle kaç saat ağalar?