Lâlezar
En içre düştüm, Lâlezar
Görmez idim görür oldum
Elif diyen dilsiz bir yâr
Bilmez idim bilir oldum…
Ay ışır, göl gölge olur
Vade nirde harman olur
Bir can gelir, bize han olur
Devran bu derde, lâlezar
Nicedir sual eyledim
Terim bir tene düşmedi
Aşka yüzün aks eyledim
Saçın bir bene düşmedi…
Başak dik yürür göğ olur
Kalbim bu aşka dağ olur
Miller gözüme yol olur
Göynüm Lâl bakar, lalezar
iş bu suale, ar düşer
Gaflet-i kalbe şirk düşer
Bu işe akıl lal düşer
bak derman sende Lâlezar
geçme öyle başın alıp
gece uyusan yaramda
görsen ah, rüyama dalıp
bülbül gül olur dalımda
Bir kandil titrer içimde
Sanki son yaprak, sonbahar
Düştü düşecek biçimde
Vuslat dalında bir Nehar
Sular uykuya dalar ya
Yâr diyince, ey! Lâlezar
Duvar mıha sarılır ya
İşte öylece kaldım, yar
Acep nice hal bu bende
Gel gör birde seni bende
Güller açar, tenin bende
Zührem ol aşka, Lâlezar
Garip Abdul bilir haddin
Toprak altı, işin aslı
Göz olsan, kördür bendin
Bırak kalbi, rabbe yaslı…