Bir Aşk Mesafesi
Yalnızca bizim kirpiklerimiz kuş olabiliyordu
İçinden kandan şelaleler akan ırmakları kanatlanan
Ay ölür
Derin suların şavkında
Âsandan dök iklim güllerini
Güz
Ve gün ertesi
Tekil bir sancıdır aşkın iltihabı…
Durma gözlerimin uçurumlarında
Kendi evreninde, doyumlar anaforu & çoğalt bendini
Kaybolan boşluklara kalbimi ve yanına yüzünü astım
Gözleri deniz içmişim
Gül beni aşkın gamzesinde
Ayna içinde rüya
Parçalanır ışığın yansımaları
Düşsel bir avuntu adından sonraki virgül
Bıraktığın boşluklarından
Düştüğümsündür…
-Kum karıncalarım üşüyor dualarımın buzul dağlarında
Aşkta yok olan sevgili
Kopya hayatlardan temaşa bakışlarını topluyor tanrılar
Kutsal metinlerin zihninden uzaklaştık
Cüzzamlı aynalar bakmıyor yüzüme artık
Ahşap akşamlardan kalma günahlar
Filizlenirken sarmaşık tenimizde
Annenin aksanıyla sus…
Bu rengin şehrine, iç burkulmalarımı gömdüm
Egomun tabanında zıt kırımlar
Kutsallığın arka planında siluetim düşer iblisin avuçlarına
Aklımın korteksleri yarılır
İç doğamın halvetinde
Hep bir aşk mesafesinde…
-Eğildiğin yöne derinleş Tanrı'nın yüzü oradadır…
Çocukluğum, elindeki sapanla gözlerine yıldız düşürüyor
Işığımı kör ediyor, yokluğun
Ciğerlerimi yokluyor İsrafil
Suruma sakladığım nefesimi soluyor
Güneşin ayazında terini tenimde nemlendirdiğim
Reddettiklerinden bir tohum at içine
Çoğulları öldür kendi içselliğinde
Ötesinden düşerken uçurumlarımın
Berisinden tutun kirpiklerimin…
Azrail'i gördüm avucunda ismin
Kalbimi verdim
Seni öldüm
Bu gece…