Bitmeyen gecelerin sabahında
Hüzünlü,gamlı halleri yaşar..
Gecelerin sessizliğine aşina gözleri,
Bekler şafağın müjdesini her gün..
Sunar ab-ı hayat suyunu
Ama olmuş kalplere,
Sızlar yüreğinin bam telleri
Duymaz sevgilisi divane halleri..
Hasret penceresinde bekler anka kuşunu
Silemez oyalı yazmasıyla
Hasret yaşlarını
Bekler,büker boynunu,
Gelmeyen cananı
Bulutların arasından,
Susuz kalmış toprak gibi
Yağmuru özler..
Yetim bekleyen yavruya hüzünlenir
Lal olur,susar dilleri..
Avuçları nasırlaşmış,
Öfkeyle vurur sinesine
Yırtar ruhunu boğan isyanlara..
Konuşur gül açan çiçeğine her akşam
Türkülerde arar aşkını,
Bir hayalin ortasında bulur kendini
Mevsimleri,ayları,günleri sayar bir bir
Kara bahtına ağlar gelmez sevgili
Ayrılık zemheri vurgunudur
İçini titreten..
Susar,yumar gözlerini
Ölümünü ister,gelmesi için gidenin..
Bu oyalı gelinin destanıdır
Dillere düşen nağmeler..