sonbaharla solmamıştı
yıkanmamıştı kış yağmuruyla
oysa temizdi önceleri ama
sonra bir iç çamaşır giydirdiler
cepkeni takındırdılar üstüne
ceketi de geçirdiler
pantolon giydirildi
geçirildi aynanın karşısına
kirli eller kravatını da bağladılar
ve azgın gözler yakaya gözünü dikti
giysiye gül gider dediler
taktılar
(temizdi ya önceleri)
kıpkırmızıya kuşandı
utanarak bakılıyordu
(kim bilir kendisinin de utanışı vardır belki)
güzellik çirkinliğe dönüşmüştü
ve gül soldu
alanda
yalnızdı ve kupkuruydu üstelik kimsesiz
alanda
bir de yaralı yürekler duruyordu
güller ışkın mı veriyordu...