körpe kıskançlık dudaklarda
okumak eğitmek eğitilmek aşkımızdı
sarılmak bir ırmak gibi eksikliklere
sevdakarlık ıssız dağlar çelik ranzalardı
omuzlar seni taşır sorumluluğu günlük kavgam
can kız güvercin
daha ayrılık yazılmadı
öfke kucağına itilmiş deli şimşekler
barut kokusunda gök gürültüsü
ve akıtılan kızıl kızıl kan
ırmak mıydı nehir miydi örtülmeyen
yaşama tutkunu eller kalemleşir silahlaşır
kıyımlara ezinçlere karşılık
barışa dönük yüreğim
can kız güvercin
inançlar kuşatmış teri
umut duygu özlem içilir
dudaklar titreşip durur milyonlarca
taa Vietnamlı ölüden buzuldaki yaşayana
az gelişmişlikteki açlık ve birikimlerle
birleşen seslerin güneşine kadar
emeğim düşüncem günüm
yavrulayan doğurgan üreten anamsın
can kız güvercin
gelen gündedir acı ve başkaldırı
buram buram aşk kokar inanç kokar
dirençler doğar kavgalar sancılı
nedir bu kan birikimi
kıyımlar ezinçler ezginliklere karşı
güzelliklerden fışkırır................
yaşam barış insan anlamlaşır
anlamlaşır yarınımdaki aşkım
can kız güvercin