barışı yüreğimin
ey dağların öfkesi gözlü sevdiğim
umutları çarmıha germişlerken
dirençlerin onurlu savaşçısı
ey sevgilerin öz kaynağı
halk coşkulu türküm
unutulduk mu
ufuktaki görünen güzelliğin gizi kadar
çiçeklere konan kelebek güneşiyle anımsanan
nakış nakış çiçeği işleyen arılar
toprak kokusunu duyduğum gibi aranan
denizlerin tuzu alnımın suyu olan sevdiğim
doğa çiğdemini lalesini giyinmiş
karanfil gül kokularını sürünmüş
geceler boyu umut koklattıran
ana yüreklim
unutulduk mu
sen acılarımı dindiren sabırlarımın üretimi
güzelliği yazdıran sözcüklerimin kararlılığı
ekeneklerimin ürünsel değeri
sığırcıklarla resimlediğim
yorgunluğumun tadı
tümcelerin bilinci mutluluğun şiirsel yağmuru
yaşamın sevgi yaratımı
yavrulara paylaştıracağım aydınlığım
unutulduk mu
(2)
otların üzerindeki çiyler kadar geniş yürekli
susamış dolgun dudaklar gibi özlemli
yapraklar kadar yeni ve canlı öpüşün
sallanan ağaçlar gibi ağır ve içten kıvranışın
çömelip sigarasını içine çeken tiryaki gibi aradığım
nazlı türküler söyleyenler gibi gülümseyişin
güzelim kır çiçekleri gibi sessizliğin
tadılmayan sevinçler arasındaki umutlar
başkaldırım ve mutluluklar
halkların paylaşımlarıyla toplanan
tadılan ter ve üretilen sevginin barışı
uzun özlemlerle aranılan yarsınan özgürlük
çirkinliklere karşı olgunlaşan direncim
sen sen ey bitimsiz yüce sevdiğim
içilen kan kadar acılara kuşandık
yenilmedik özgünleştik uzlaştık
anımsatmak yaşama güzellik katar
şiirimin yaşam saygısı
halkların barış bayrağı
nerelerdesin
unutulduk mu