yalnızlığında tanıdım seni
usul usul açıldı
güneş seninle
yeni bir dünya
yeni bir buluş gibi
en sınır tanımaz bir sızı
ve sınırsızlığın doruğunda bir mutluluk
sıra dışı dokunuşlar
seni hiç yaşamadan
yüreğimde taşımak…
tesadüfi raslantılarda çakıştı
gönül sevdası
gündoğumunda beliren sen
Munzur gözeleri kadar berraklığın
ay yüzeyinde fenomen yansıman
izdüşümü oldu yüreğimin
terkedilmişliğin isyanı oldu
yokluğumdaki sessiz gidişin
soramadım&arayamadım
bende kalmıştı bakışların
yaşarken çalıntı anlarımızın
histerik nöbetlerini
açlığını çektiğim sarılmaların
acımasızca vuruyordu beni
nedense suskunluğunu
bir ben yaşıyordum
narin ellerinle avuçladın yüreğimi
dilim lal gülümseyişlerinde
sana ait düşlerim
intihar soluyor bedenimde
darmadağın umutların
darmadağın acı ve düşleri
içimin derinliklerinde…
kimbilir şimdi
kimler yaşıyor işgalini
o güzel gözlerin
ve ölesiye kıskandıran gülüşler
kime aitlendi
oysaki şimdi
can çekişiyorum sende
kimliği alınmış bir coğrafyada
taşıyamıyorum sensiz
bu kentin ağırlığını
avare geziyorum sokaklarında
işim yok,mekanım yok
yitirdim uzun yol arkadaşlıklarımı
yoksunluğunda
dilimde yalnızca
adınla bestelenen şarkılar
beynimde işgal görüntülerin…
dönebilsem senden
bırakabilsem adına iman etmeyi
belki yeniden anlam kazanır
hayatım…
Ekim 2006