…………………..' bir yudum dostluk için…'
‘kroner' daralmalarımın
yoğunluğunda
bir daha yaşadım seni
ayın güneşi tuttuğunu
sen sandım vefasızlığında
yasaklamıştın adını dilime
negatif duruşlarında
senin için yazdım
en güzel şiirlerimi
duygularımın derinliğinde
sandımki pişmansın
yüzeyselleşen ayrıntılarda
tutulan güneşe aktı
göz ıslaklığım
utangaç benzimin
kimsezliğinde
küllendi görüntüler
azalırken gün
gölgesinde ayın
beni bana vereceksin
sandım
yarını nasıl yaşarım
sensiz güneşlerde
her yeni günün
doğuşunda
seni yürümemek
dallarda&yollarda…
gözlerim kapıda
kulaklarım telefondaki şarkımızda
ihtimal belki çaldırırsın
ve
her defasında
aralanan kapıda
süzülürsün sandım
ellerim ellerinde
hani 'metropol”de
ellerin avuçlarımdaydı ya!
işte öyle bir beklentinin
işgalini yaşıyorum saf saf
alışılmadık bir tuhaflıkla
engelleyemiyorum
yüreğimin beklentisini
ne sevgim bitti
ne de dostluğum
biten bir ilişkiydi
bir kelebeğin
kozasında çıktığı
ertesi günü
göremeyişi gibi
oysaki
görür görmez değil
usul usul bir dostlukla
sevdim seni
'çeliğe su”verilir gibi
bir yudum
dostluğun için
kattım ömrümü ömrüne
ve sen
artığındaki dostluğu bile
esirgedin
hani söylemiştin ya!
'vefasızlğım senin iyiliğindir(!) ”
en güzel tanımı olmuştu
senin gerçekliğinde
ve şimdi
ve sende
'dostluk ne arar”ki
vefa olsun
iyisi mi?
kal benim düşlerimde
gerçeğin acı veriyor çünkü
29 Mart 2006