'ÖZLEM”
Rebeze de, o gün bu gün sürgüne itilmişim
Bağrımdaki ülkeyi görmeyi özlemişim.
Karmaşık yolların çilesinde yüzmüşüm.
Yoluma ışık tutan o, nuru özlemişim
Kitap, kalem, dikenlikte kementli.
Yarasalar misali, geceyi ben sevmişim.
Bulutlara kinim var, güneşi görmeyeli.
Güneş raflarda batık, mehtabı özlemişim.
Kinimin cehenneminde onları yakabilirsem.
Çünkü ben Hz. İbrahim gibi balyozlarla gelmişim.
Hazreti Davut gibi ilahiler söylesem.
Ve Bedir meydanında ölmeyi özlemişim.
Satırlar arasında sana ulaşmak için.
Gece ve gündüzleri eriterek gelmişim.
Bir aksi çocuk gibi, nazlı ve hırçın
Yuttuğum elif bayı, kusmayı özlemişim
Ey tüm isimleri, cümleleri aciz bırakan tek
Bu cehennemin ortasında feryadımı sana sonmuşum
Gözyaşı arkasında saklı, sırrı söylesek
Ebabil kuşlarının raksını özlemişim
Bir tan vaktinin kıyısında yaşarken
Sıcak yorganları yırtarak nöbetime gelmişim
Bu karanlık mevsimde sabah yeli eserken
Bülbülden çıka gelen nağmeyi özlemişim
Yama üstünde yama, yamalanmış seccadem
Çoktandır, sahtekar yıldızlardan kaçmışım
Bu şehrin haritası aranıyorsa madem
Boynuzsuz yapılan, mabedi özlemişim
Gecenin oluğundan yüreğime akan kin
Yapraklar arasında tuhaf resim görmüşüm
Hayal rüya aleminde kıvranan beşerin
Ayağa kalkacağı, sabahı özlemişim
Kan duvarındaki süslenmiş kültürden
İsimsiz kahramanın ismini görmüşüm
Kalemi yamuk yazan ve o türden.
Ayıklanacak harflerin gününü özlemişim
Güneşin ilk ışıkları kadar taze ve has
Anne şefkatinden, bir nur yumağı bilmişim
Bir cellat kadar keskin o, kurtuluşa bu gün koş
Kurtuluşa koşacak yıldızları özlemişim
Canavar arzuların, şu necis saltanatı
Bu rezil deprenişin heyelanından kaçmışım
Yırtık şu türbandır, cinayetin en son kanıtı
Zülfakarın meydanlarda dansını özlemişim
Girilecek kapı bir haritalar kentine
Duyurmak için biri, her nefes haykırmışım
Bir örkek ceylan gibi, insek yıldızlar semtine
Harikalar şehrine girmeyi özlemişim
Bir öksüzün kırık bakışında saklı
Çileler diyarında boynumu bükmüşüm
Hakları elinden alınmış, hak adına haklı
Haklıların hak alacağı o günü özlemişim
Harflerin bağrında taşıdığı denizi
Divaneler gibi sevdiğim, o yardan öğrenmişim
Perde arkasında kalan o muhteşem gizi
O şifreyi çözecek, dostları özlemişim.
Bütün sonların sonu, son konacak noktası
O günün dehşetinden, uykular kaçırmışım
Her şey allak bullak, sanki yaz buz tahtası
Hiçbir zaman silinmez o sevgiyi özlemişim
Saba melikesinin aldığı kutsal nağme
Anlatılan o sevgiye buradan aşıkmışım
İsyana isyan edenin, sevgisi düştü gönlüme
Dünya sürgününde hep, seni özlemişim
A.Hakim ÖZTÜRK
27-30 NİSAN 2002
MÜKÜS