Ekber
Ey yar!
Şiirime dilber, günülerle rehber,
Kainatta minbersin.
Ezelden ebede
Sonsuza dek, ekbersin.
Ey yar!
Kağıt senin, kalem senindir,
Gül senin, bahçe senindir.
İki uçlu kafesinde;
Her ne varsa ekberindir.
Kıyama kalkmış iki kadın
Meyden ehalisinden
Babaları ne demişse o nu yapıyorlar
Yardım görüyorlar nebisinden:
Baba senin, nebi senindir.
Ve senin adınla başlasın tüm satırlar,
Ve senin adını ansın bütün yazılar:
Ekberim! Sana boyun eğdim
Baş kaldırışlarım bu yüzden,
Her an seni bildim, sana yöneldim
Eğilmişim, kapanmışım bu yüzden
Ekberim! Tenhalarda seni bilirim,
Yalnızlığım, susuzluğum bu yüzden
Adım adım sana açık ellerim
Yalvarışım, yakırışım bu yüzden
Ekberim! Bir çığlık seni anlatıyor,
Yücelliğin, senalığın bu yüzden
Karanlıklar gözümüzde batıyor,
Aydınlığın bereketin bu yüzden
Karanlık çağlara aydınlık oldun
Dilimize ekber nidasını koydun
Şafakta rahleye ayeti sundun
Ekberim! Rahm ayetin bu yüzden
Kul der ki; yirmi yedisinde meşhursun
Ezel, ebet, ayet ayet medhuşsun
Dilim dilim, satır satır bir hoşsun
Kur”an okur, seni dokur bu dilim
Gece bitti, sen bitmezsin ekberim.
Abdulhakim ÖZTÜRK
Eylül 2006