Yar dediğin sarmıyorsa yaranı
Yoluna halılar serse ne olur
Gönlü senin için tutuşmuyorsa
Ateşi âlemi sarsa ne olur
Teni dokunanı yaksa,kavursa
Gözlerinin şavkı göz kamaştırsa
Saçlarını yele verse savursa
Her gün mis kokular sürse ne olur
Önünde paşalar beyler eğilse
Budur güzellerin şahı denilse
Huyu,yüzü gibi güzel değilse
Ünü ilden ile varsa ne olur
Yüzünü görenler bir daha baksa
Arzular sel gibi çağlasa,aksa
Senin için onda kıpırtı yoksa
Kalbin kafesini kırsa ne olur
Yar dediğin yara saran olmalı
Karanlık gecende çıran olmalı
Halden anlamalı,izan olmalı
Hal bilmeyen canın verse ne olur
Abdulhadi,sevmeyince olmazmış
Bazen kazan kapağını bulmazmış
Güzellik geçici bâki kalmazmış
Yanağında güller derse ne olur