Seni düşünmekten divane oldum
Sen beni aklına getirdin mi hiç?
Yıkıldım, döküldüm virane oldum
Sen viranda güller, yetirdin mi hiç?
Gözüm seni gördü, başka yüz bilmem
Kirpiğin gam yüklü, yanağında nem
Hasretinle yanar, dağlanır sinem
Bir günde bir yılı bitirdin mi hiç?
Her gece sabaha gözlerin açık
Girdin mi? Düşüncen karmakarışık
Olmayıp neşeyle bir gün barışık
Bütün umudunu yitirdin mi hiç?
Haber bekledin mi bin bir duayla?
Baktın mı yollara nemli çırayla?
Zamanı öldürüp haftayla, ayla
Yılları kumara yatırdın mı hiç?
Resmine sarılıp yaktın mı yürek
Biçare kaldın mı boyun bükerek
Ruhuna harlanmış hüzün dökerek
Aşkın acısını tattırdın mı hiç?
Sevda ırmakları bentler yıkarken
His bulutlarında şimşek çakarken
Ayrılık okları canlar yakarken
Sinene onlarca batırdın mı hiç?
Abdulhadi, çeşmen durmadan akar
Ahın, bir gün seni yakanı yakar
Seni aldatana de ki: Riyakâr,
Vuslat masalını, yutturdun mu hiç?