Gönül dili ile selam gönderdin
Gözlerinle sevda bahçeme girdin
Bakışınla bana teminat verdin
İnkâr eder isen derim ki: Nankör
Yanıldıysam de ki: Gönül gözün kör
Özlem tohumları, saçmadan önce
Çıkılmaz çukurlar açmadan önce
Uçuruma atıp, uçmadan önce
Rahat bir yaşantı yaşardı bu ser
Şimdi his dünyamda fırtına eser
Önce canım, gülüm; sonra kan kustur
Bir de diyorsun ki:'Gönlünü sustur'
Bu nasıl söz böyle, nasıl husustur
Yaptıkların gerçek, şaka ya da kur
Git başka sineye, başka tuzak kur
Nasıl bir insansın, anlayamadım
Acının üstüne acı yamadım
Anladım ki çoktan çizilmiş adım
Sinemde çatlaklar oluştu yer yer
Hüzünler, yeşeren hayalimi yer
Dünyanın çilesi içime dolsa
Ektiğim umutlar bitmeden solsa
Sevmeyeni sevmem, şah kızı olsa
Pişmanlığın bir gün, kor olacak kor
Kim seni ben gibi başköşeye kor
Utancından uçmuş, yüzünün rengi
Sesin de bir tuhaf, kaçmış ahengi
Bir gün yüreğinle edesin cengi
Son sözüm: ağını başka yere ör
Ne ben seni gördüm ne sen beni gör