Kuru yaprak gibi hışırdayanın
Özünü alevler sarmaya görsün
Ne yapsan ne etsen düzeltemezsin
Yazıcı kalemi kırmaya görsün
Yücede olanı yere indirir
Yerde sürüneni arşa erdirir
Ölünceye kadar gurbet gezdirir
Pırtını sırtına sarmaya görsün
Pırtını sırtına sarar gönderir
Yuvası olmayan kuşa döndürür
Deveyi bir tutam otla kandırır
Aklına vesvese girmeye görsün
Yerle yeksan eder,ulu dağları
Kavurur,kurutur,yakar bağları
Saniyeye yükler koca çağları
Zamanı önüne sermeye görsün
Bazen yıkar, bazen tutar kaldırır
Bazen sevinç bazen dertle doldurur
Yitirir,aratır geri buldurur
Gönlü olup geri vermeye görsün
Düzde tökezletir,başın dolanır
Çürük ağaç gibi gövden sallanır
Çakallar,sırtlanlar,itler çullanır
Garibim boynunu burmaya görsün
Abdulhadi gezer, rüzgarda,karda
Ömür tüketen var barakalarda
Zordayım diyenden,vardır bir zorda
Felek defterini dürmeye görsün