Ölüm marşı çınlarken kulaklarımda,
Çocukluğuma kaçamaklı hayaller sürerdim.
Sararmış yapraklar düşerken dallarından,
Güz yağmurları, terk ederdi bu kenti,
Hücreye vurulurken bu beden,
Güller sararıp solmaya başlamıştı.
Kaldırımlar gözyaşlarıyla beslenirdi,
Su kanallarından akardı acı kahkahalar.
Tıngırdatmadan, bir gitar akorduydu söylenmeyenler.
Maviliklerin karalara büründüğü gökyüzüydü, düşlerim.
Bırakmak yok,
İnadına savaşmak var.
Sende haykır yüreğinle,
Bırak sussuz kalsın ümitler,
Sen yine de ses ol yâr...
(30.04.2009 NUSAYBİN)
(GECE YARGICI)