Gözlerin ufukta, bir yolcunun gelişini beklerken
; uykusuz kalırsın, gözlerin ıslanır. Yüreğinde; bir burukluk, bir eziklik, bir eksiklik hissedersin.Ha geldi ha gelecek derken; yine gün batımı umudunu kaybettirir, karanlığı çöktürür üstüne.
Onsuzluğun soğukluğunda; bedenin titrer,arayış içine girer ve ''ya gelirse'' umuduyla yaşarsın bir ömür. Oysa beklediğin hiç gelmez. Sen ise rüyalarına kanar,beklemeye devam edersin her şeye rağmen.Gerçekler acıdır bilirsin. Oysa sana; gerçekler ızdıraptır,ölümdür.Onsuz geçirdiğin her gün için, yüzünde yeni çizgiler biriktiriyorsun.Yüzünde oluşan her hat içinde milyonlarca keder saklıyorsun.Anlatmak azda olsa acını dindirmek istemediğin içinde suskun kalıyorsun.Suskunluğunda her şey
i gizliyor anlatamıyorsun.
Bu gün yarın derken, ömrünü bitiriyorsun farkında olmadan.Bir telefon sesi gelse,kapın çalınsa, odur umuduyla yerinden fırlarsın.Karşındaki eğer beklediğin kişi değilse; yüreğin buruk bir şakilde, sen miydin? diye sorar ve yüzünü buruşturursun.Onun uğruna dost,akraba, kimse kalmıyor etrafında ve günler geçtikçe dahada yalnız kalıyorsun......