Abdulbaki Uçan - Myra'da Düşler

Bir Ağustos akşamı gibi gölgem
şiir rakı kokusuyla karşımda duruyor
bana her gün tam bu saatlerde gelen hürriyet
bir başka sokakta
benim hiç bilmediğim çocuklarla birlikte
başka türlü bir hayatı yaşıyor
ama ben
ondan daha evvel de duymuştum o çocuk kokularını
Hattuşa'sında beynimin ölü bir hititgüneşiydi o çocuk
Altın bir kybele gibi memeleri sarkardı
Binlerce gözümle bakardım o vakitler
O vakitler başka bir türdü kızlar
İnsansıydılar ama insan gibi değil
Bir şiire konu olmak gibi tasaları yoktu hiç
O kybele çağında destanlar hep o kızları anlatırdı
Yok olan krallar,çağlar ve trenler gibi onlarda yok oldular
Sonra kapandı o çağ
Allık,pudra devrindeyiz şimdi
Şiir rakı kokusuyla hâlâ karşımda Bana biraz sonra gelecek hürriyetin ruhu
Eski bir liman kokusuyla gelecek
Antik bir roma hamamına gideceğiz yanındaki çocukla
O çocuk bana bildiği tek şarkıyı söyleyecek
Ben bilmediğim tüm şarkılarda sarhoş olurum
Üzüm kokuları gelir yakınlardan
Birden mozaikleri canlanır ruhumun
Artemisin memelerinden akar su
Zueugma'nın çingene kızıyla yıkanırız aynı suda
Yıkanırızda hiç arınmayız o kokulardan
Şiir öylecene rakı kokar
Bana özgürlüğün esfanesi gelir
Sonra bir çocuk
Myra'ya gideriz
Ve bizim deniz!

Abdulbaki Uçan
03.08.2012