ey freron! ! !
üç ünlem, beş hayret, altı öküz bıraktım kapına
cigaram bitmedi henüz, her gün akşam vakti çıkıyorum b&itleri vurmaya
fahri kullar kapısında hünkarcığın, çanaklarda un yok yallığa
kimi anlar bölmekteyim uykumu, kimilerine kelpnameler yollamakta
işte ben, sen nehrinde ulaştım aradığın hülyaya
ey freron! ! !
yeter mi şuurun bulmaya?
el dorada sokaklarında sen bir abbe, ciğerin çeyrek ispanyol kuruşu
porto şarabı! güzel şarap! ey şarap!
yudumlamaktayım suyunla bozma şairleri bozum vakti kanlı mazgallarda
el hamra'da bir alın, yanında bir alın daha
alicante sokaklarında bir veba salgını, bir zelzele bilindik vakıa
beni as, sallandır
ki silinme kör kaanın zikrinden, dur! de fuhşiyatıma
ey freron,
ey köle,
ey akşamları beni oyalayan
ey bileylenmiş teneke
ey buçukluktan öte gidemeyen
ey çapulcu, putlardan haber bekleyen
geçti devran, söndü iskenderiye'nin cılız feneri
tüm şehirlerinde sülaleler boyu hurafelerim, beyin göçlerim
ırzına geçilmekte keops'un, kefren'in, mikerinos'un
şimdi yollanmakta porto'nun şarabı yoluna
tabağımda kolların, bacakların....