hiç yaşanmamış bir aşkın ardından
sevilmemiş bir sevgiliye ağlıyorum
yalnızlığın
en ağır cezasını verdiği
bu sıkıcı bahar akşamında
gök yüzündeki tüm yıldızlar öyle güzeller ki
bu gece
ay,
sanki yakından gözlerime tutulmuş bir projektör gibi
Düşman mıydılar bana
yoksa sevenlere hediyemi
anlayamadım
Ezik bir yüzle kaldırdım başımı
gökyüzüne bakmaya çalışıyordum
yorgun ve ıslaklıktan açılamayan garip gözlerimle
Niye diye sorarken ben onlara
onlar ise bana
biz tüm güzelliklerimizle sevenlere mutluluk dağıtıyoruz
sen hala yalnız mısın
yazık sana der gibiydiler
İçimden haklı olduklarını kabul ediyordum
ama
ne yapsın garip beynim kabullenmek ölüm geliyor
Zehirlerin en kuvvetlisi saydığım
bitmiş bir sevginin arkasından
korkuyordum beklide
yeni bir zehri yeniden içmeye
bitmeyecek sandığım gecenin Ortasın dayken
yine derin düşüncelere dalmışım farkında olmadan
konu hep aynı
yalnızlık
bir kor alev gibi yakıyordu beynimi
içimden haykırıyordu tüm hücrelerim yalnızım diye
suçlu bendim her zamanki gibi
sanki ben isteyerek yalnızmışım gibi
bilmiyordu kimse
kaderin bir çıkmazında olduğumu
anlayamıyorlar
sevmek isteyip sevemediğimi
sevdiğimi ama sevilmediğimi
anlayamıyorlar
ne kadar acı çektiğimi
ölmek isteyip ölemediğimi