EY GÖNÜL
Zihnimde sorular dolaşır düğüm düğüm,
Nerden geldin, nereye gidiyorsun ey gönül.
Hasret midir, vuslat mı musallada gördüğün,
Istıraplar ruhunda inleyen bir ney gönül.
Dünya gurbet ahiret, bir ukde içimizde,
Sermayemiz hiçliktir, yok elde bir şey gönül.
Günleri tesbih gibi zaman ipine diz de,
Şu gurbete geleli kaç yıl oldu say gönül.
Gökyüzü akşam kızıl, gece lacivert olur,
Gurbet akşamlarını yüreğinde duy gönül.
Solmuş bir çiçek görsen, içerine dert olur,
O çiçeğin yerine yüreğini koy gönül.
Emeller uçar gider, elemler bâkî kalır,
Sırtındaki ihtiras libasını soy gönül.
Dünyayı parsel parsel paylaşsalar ne olur,
Elbet sana da düşer bir mezarlık pay gönül.
Hayatın yollarında hem diken var, hem de gül,
Dikenlerini hoş gör, derdi derman say gönül.
İşte gam, işte sevinç; ister ağla ister gül,
Ne kedere doyarsın, ne sevince ey gönül.