Ey beni benden alan,
Ey gençliğimi çalan,
Sana sesleniyorum, duyuyor musun?
Hissediyor musun içimdeki acılarımı,
Duyuyor musun sana olan haykırışımı,
Biliyor musun bu şehrin bana verdiği acıları.
Bilemezsin, bilemezsin ki 'Ay Işığım”
Ben her gün bu şehirde,
yapayalnız seni yaşıyorum…
Caddelerden sevgililer geçiyor,
eğip
Yavaşça aşağıya başımı, aldırma
Diyor içime çekiyorum efkarlıca…
Bugün…
İşte bugün, hatırlar mısın 3 yıl önce
Nasıl girdin benliğime,
hatırlar mısın 27 Martları, 02 Nisanları, 28 Mayısları…
Hatırlar mısın buram, buram kokan sümbülleri.
Ya o, ilk 'Seni Seviyorum” diyen sözlerini…
Ben unutmadım, unutmadım hiç yaşadıklarımızı,
Her zaman dünden daha çok sevdim seni
Yeri geldi kızdım sana hırçın bir baba gibi
Yeri geldi daha çok özlem duydum sana anne sevgisi gibi…
Şimdi yoksun, yine yanımda değil uzaklardasın
Ama bil ki bu sözler sitem değildir sana,
Ama bil ki bu sözler geri gel de demiyorlar sana…
Anlıyor musun şimdi yaşadıklarımı,
Çözebildin mi zaman, zaman içine düşen anlamsız acıları,
Ya o 'gideceğim bu şehirden” diyen anlamlı bakışlarını,
Anlayamazsın, anlayamazsın be gizemli bakışlım.
Hissetseydin, duysaydın, bilseydin
Çektirmezdin bunca acıyı,
Yalnız bırakmazdın yağmurlu günlerde,
Buğulu camlardan dışarıya göz yaşlarımla baktırmazdın.
Hele, hele 10 Ekimleri hiç unutmazdın.
Ben unutmadım hiç 5 Ekimleri…
Gün geçti aylara, yıllara karıştı.
Atmadım seni içimden,
Seni yaşadım, seni andım, sana tutuldum.
Acıları kederleri çoktu ama sana vuruldum.
Sen olmasan da seni yaşamaya,
Buram, buram sümbüllerin kokusuna kapılmaya
Ve seni dünden daha çok sevmeye,
Acı çeksem de devam edeceğim.
Ayrılırken son mısralarımda,
Hoşçakal diyorum, sevgini ilelebet yaşatmaya…