Acılar kuşatır kuzgun sürülerinin karanlığındaki gök yüzünün mavisini,hüznü ağartır,saçlarımdaki aklar kadar,entarisi kızıl,yalnızlığım Filizsi sürgünler biriktirir avuç içlerinde,söylenmemiş sözcükleri fısıldar, yıkık duyguların çoşkunluğunda ki sahipsiz şiirlere.şimdilerde dağları yurt edinmiş Tanrılar kadar suskun hislerim, ezberden söylenen sözcükler kadar hırçın, gönlümde barındırdığım gözler, bilinmezliğin sırlarında sabahlar, uzağına düştüm yabanıl kokuların hayallerine,yosun artığı mevsimler, anlamsızlaşan günler kaldı geride,Sınırlarını bilmediğim ülkelerde kayboluşların gölgesinde, içimde suskun duran sesim.
İşte sevgili yokluğuna sarıldı ölüm, kimi zaman intiharlar kuşandım yokluğunda, kimi zaman göz yaşlarımı akıttım sözcüklerime harf harf,hece hece, özünü kuruttun,Gönlümün kayaları düşüyor sözcüklerime artık, yoksun sen poyraz esen bahar yelinde,yoksun dingin ferahlıklarda.
Abdil IŞIK
17.01.2012 MUŞ AKKONAK