Üstad Çırak Atışmaları Devam Ediyor..
BİZDEN AYRILMAYINN
Üstad:Haydar CANI,
Çırak: Abbas USTA
...
MUKAYESE- KİM ANLAR
Üstad:
İpek böceğ'etrafına bir koza örüyormuş,
İçeride ne hava,ne ışık görüyormuş,
Çıkamıyormuş ordan,orda geberiyormuş
Kendisi ölse bile,ham ipek elde kalır.
....
Çırak:
Karanlık yerde kalan, bazen darda kalırmış,
Mekteb-i Yusuf'iye diye ibret alırmış.
Kimisi verem olur, o dert ile ölürmüş,
Kuduz iyi olsa bile,aç köpek elde kalır..
....
Üstad:
Ben de aynen böyleyim,kozadır senin aşkın,
Seni düşündükçe,olurum ondan şaşkın
Ama bana ışıktır,senin bir tek bakışın,
Şiir olur dökülür,lezzeti dilde kalır.
....
Çırak:
İpek böceği değil, örümceğe denk düştüm,
Dört bir yanı sardı, aklım yetmiyor şaştım.
Bir bakışı damarda kanımı yaktı, piştim,
Sırma saçlardan oldum, Sevda'msa kelde kalır..
....
Üstad:
Hani arı derler ya arı,birkaç gram bal için,
Ömrü yollarda geçer,bir çiçekli dal için,
Binbir çiçekten alır,şifadır her kul için
Ayının bile gözü,bir petek balda kalır.
....
Çırak:
Petekdeki balına kattı gizli aguyu,
Oysa ben gülü oldun, hep görterdim sağduyu,
Ana sütünden geçer, değişmez kulun huyu,
Beni goncamda vurur, tomurcuk dalda kalır...
....
Üstad:
Seni bulmak için,saatlerce dolaşırım,
Senin'çin aklımla kavga eder dalaşırım,
Gündüz göremesem de,rüyamda ulaşırım,
Artık son bir umudum,çalacak telde kalır.
....
Çırak:
Ben öyle saat kadar az dolaşmadın inan,
Yeddi yıl bir hayalin aşkına oldun kurban.
eceler gündüzlerle hakkımda kıldı ferman,
Hüküm ki hayatıma kast'ı ecelde kalır...
....
Üstad:
Bir kanguru yavruyu,kesesinde taşır ya,
Yavrusunu kaybetse,birden çılgınlaşır ya,
Geliver bize doğru,birgün yolu şaşır ya;
Belki gelen sen diye,kulağım zilde kalır.
....
Çırak:
Bense bir kartal idim, onun yanında serçe,
Aşkını kuzgun edip, bana vururdu pençe,
Hele o deli eden, gamza akla düşünce,
Onu tarif ederken, kelimem zülde kalır..
....
Üstad:
Hani bir kartal, öyle süzülür ya havada,
Sabırla bekler onu,yavruları yuvada.
Seni hatırlatıyor,bana her şey doğada,
Boyun servide,mis kokun gülde kalır.
....
Çırak:
Dolaşırdım ayaklar nasır tutuna kadar,
Baş ucunda beklerdim, hazır yutana kadar.
Beni bu hale koyan kader utana Kader,
Hakimi hüküm vermez kalemi elde kalır..
....
Üstad:
Sade doğada değil,düşümde de sen varsın.
Sofralarda yediğim,aşımda da sen varsın.
Adını sevda koydum,başımda da sen varsın.
Yazın o sıcakta, varlığın dulda kalır.
....
Çırak:
Kainatta her zerre, her azamı yakarken,
Soframda o bakışın, zehr-i zıkkımmla varken.
Sen bana düşman oldun, canım kadar severken,
Sana mı her ettiğin, hep kardır kulda kalır..
.....
Üstad:
Gönlüm bir çöl olsa da,sensin onun maralı
Sensin gönül ülkemin,birtek taçsız kralı.
Kimse darbe yapamaz,infaz emri sıralı
Sana karşı duranın, cesedi salda kalır.
....
Çırak:
Sen Leyla olamadın, beni Mecnun eyledin,
Derde giriftar oldum, derdi kanun eyledin.
Zelzeleler gönlümü, yıktı ferman eyledin,
Sanma bu dava biter, ettiğin dilde kalır...
....
Üstad:
Sen olmasaydın eğer,bu dünyayı yakardım.
Sana yan bakanların,başlarına yıkardım.
Haydar sana 'yok”dese,gırtlağını sıkardım
Korkusundan susuyor,acaib halda kalır.
....
Çırak:
Aşksız ben bu dünyayı darma-dağın erderdim
Sen olmasaydın başıp alıp bilmem nere giderdim.
Garip Abbas hastadır, sensin benim ek derdim,
Gayri bana haramsın, vebalim kulda kalır..