Sen de gel, hizmet yolunda barışa.
Hizmet edeceksen, buyur yarışa.
Boşa uğraşma, kırışa, kırışa.
Sana bir fayda vermez, son pişmanlık.
Kalem üstadın elinde, ok olur.
Kelam bilmezin dilinde, örk olur.
Servet, saltanat yolunda, yok olur.
Sana bir fayda vermez, son pişmanlık.
Eğer ki, cahille düşüp kalktınsa.
Alimin, temiz gönlünü yıktınsa.
Alemin köküne, kazık çaktınsa.
Sana bir fayda vermez, son pişmanlık.
Bırak içindeki, inadı, kini.
Bir din vardır, o da Allah'ın dini.
Bıraksın yakanı, cehalet cini.
Sana bir fayda vermez, son pişmanlık.
Layık olmadığın yeri, buldunsa,
Bir hırs uğruna, günahla doldunsa,
Sonra da, tekrar pişman oldunsa,
Sana bir fayda vermez, son pişmanlık.
Gideceksin, buna hiç bir çare yok.
İster karnın aç olsun, isterse tok.
Çıkarsa günahın, sevabından çok.
Sana bir fayda vermez, son pişmanlık.
Ölüm korkusu, düşerse başa,
Başını vurman, fayda vermez taşa.
Paksoy'um neylesin, böyle naaş'a.
Sana bir fayda vermez, son pişmanlık.
.