Çeken ileri'ye, gider geri'ye.
Nasihat verin, gelmez beri'ye.
Yemek yemez, kalır kuru deri'ye.
Boş kibir'i peşinde, gider inat.
Dünya, ayağına gelse, yalvarsa.
Kendine, asla etmez, bir tasa.
Eğer, sandalyeye, dediyse masa.
İlla da, dediğim dedik der, inat.
Güya, kendi haklıymış, dava'sında.
Yemek kaynamasa da, tava'sında,
Geçim değil, inatlık kavga'sın da.
Senin, sinsila'na, sallayım inat.
Doğru yol'u gösterin, ama görmez.
Kendinden başkası'nın, aklı ermez.
Kessen bilene, kafa'sına girmez.
Vay doğuranına, sallayım inat.
Şuna bak, kendince yiğitlik taslar.
Omuz'unu eletir, dağa yaslar.
İnadından gerilir, bütün kas'lar.
Hay yoğuranına, sallayım inat.
İnat deyince, anla ötesini.
Ölse bile, asla eksilmez kin'i.
Zır gâvurunda, kabul etmez din'i.
Göbek ebene de, sallayım inat.
Allah, muhtaç etmesin, kapı'sına.
Şaşan kalın, inadın yapı'sına.
İstersen, şöyle kıyından, bir sına.
Yedi sülale'ne, sallayım inat.
Paksoy'um, her zaman, doğruyu yazar.
İnat, can'ını alır, azar azar.
Her fırsatında, sana kuyu kazar.
Kabir toprağına, sallayım inat.