Bu iş, böyle nasıl oldu, bilinmez.
Bölsen, bölünmez, dilsen, hiç dilinmez.
İp'liğin çürümüş, asla ilinmez.
Sende, şaştın kaldın, iki evli.
Koca avrat, kalmış, bir kuru deri.
Odur, ev'in asıl temel nefer'i.
Üstüne getirmişsin, bir serseri.
Nasıl ettin, sen böyle iki evli.
Kendin bir moruk olmuş, gönlün taze.
Küçük avrat, çokça yapar yelpaze.
İki avrat, hırsına olmaz meze.
Bir düzine, al bari iki evli.
Senin düzenin, bozulmuş bir kere.
Zürafa olur, küçük bir pire.
Aldırman artık, toz'a, pis'e, kir'e,
Sana ne oldu, böyle iki evli.
İki avrat, seni zikzak saydırır.
Küçük avrat, plan'ından caydırır.
Fit verenler, ayağını kaydırır.
Dostu, düşmanı, bilmen iki evli,
Acı, tatlı, ekmeğini yeriken.
Rabbim, verdiğine şükür deriken.
Ev'de, iyi, kötü, huzur variken.
Hazır, ondan da oldun, iki evli.
Düşünürsün, ben böyle niye yaptım.
Kendi el'imle, bu bela'yı kaptım.
Allah variken, bak nefsime taptım.
Aklın baş'ına geldi, iki evli.
İkisini, bir yatağa sokaman.
Bir gece'de, ikisine akaman.
Diz'lerinde derman kalmaz, kakaman.
Gün'ü, ay'ı, unuttun iki evli.
İki avrat'la birlikte, gezemen.
Kara baht'ını, bir türlü ezemen.
Kendin yaptın amma, kendin çözemen.
Geveleyip, durursun iki evli.
Yalvarırsın, emmi, teyze, bibiye.
Dostun Ali, Ahmet, Hasan, Nebi'ye,
Dertli baş'ını, sokarsın kebe'ye.
İçin, için, yanarsın iki evli.
Göz'ün görmez, aklın çalışmaz oldu.
İki evlenmek, çok yanlış bir yoldu.
Senin gibi, niceleri maf oldu.
İki evlenmek, neyine iki evli,
Asla bitmez, iki evlinin derdi.
Bir güzel'i sever, insan'ın merdi.
Yaşamın, halini ortaya serdi.
Paksoy'um, yalan mıdır iki evli.