Gayrı geldi, sonbahar günleri.
Başlıyor, dostların düğünleri.
Cepteki paradır, öğünleri.
Davetsiz gelirsin, davetiye.
Yolunu bilmeyen, seni arar.
Okuntu elinde, adres sorar.
Gelseydi diye, bir telaş sarar.
Sıkıntı veriyon, davetiye.
Her tanıdığı, davet edersin.
Uzaktaki, dosta da gidersin.
Tez elden, dağıtılıp bitersin.
Azrail oldun, sen davetiye.
Düğünler, dostlar ile çalınır.
Ama, bir insan, kaça bölünür.
Para bitti, artık cep yolunur.
Beşin birden gelir, davetiye.
Gitmeyince, küsüler tutulur.
Eski dostlar, çabuk unutulur.
Söylenen kahırlar, hep yutulur.
Midemizde kalın, davetiye.
Memur maaşı, eve yetmiyor.
İşçinin eli, cebe gitmiyor.
Esnafın, hesapları tutmuyor.
Sen de, nereden geldin, davetiye.
Paksoyum, böyle kahırlı yazma.
Gelen davete, bu kadar kızma.
Gelin, eliyle de takar yazma.
Haber verdi, sana davetiye.