kalbim üşüyünce
cebime girer
kırlangıçlığı tüter nemden
sıcacık olduğunu sezinlerim bir an
gözümden göğsüme
bir kelime iner
ıslak
ıslak
kalbim ve cebim
ikisinden cebimi çok severim
ne vakit kovsa ellerimi kalbim
ellerime kolunu açar cebim
parmaklarında yetme bir şiir
çıkınıklarında kalem izi
kalbim misafir
cebim şiirlerle dolu
kalbim dilencilerle
gen o gün
bir gülü yapraklarıyla koydum cebime
gene o gün
aşk sebebime sundum kalbimi
kalbimi yağmura tuttum
kanarsa bir kediye
kanmazsa cebime hediye edecektim
ne cebime ne de kalbime
göstermiş değilim gözlerimi
gözlerim ki yeminli
ya bir treni durduracak
ya bir trene kavuşacak
gözlerim ki sadece vapurları izler
gözlerim ki tanımaz
sır gizler
cebim ve kalbim
artık ne vakit sızlansa kalbim
cebime gider ellerim
beklerim
bekletirim cebimde
kalbim gül der
ben mendil atarım suya
ağlar der
güneşi gösteririm aya
işte yaya
merdiven
sen
kedi
kalbim
ve cebim