Yörük yaylasında, kuzu koyuna ağlar,
Yayla otlağında, bir pnar suyu çağlar,
Yörük kızı çökmüş, koyundan sütü sağar,
Dolmuş sütle helke, analar yayık yayar.
Toplanınca kızlar, yaylanın pnarında,
Türküler yakılır, sevdalılar hakkında,
Dağ taş ağlıyorsa, yellibel yaylasında,
Bil ki ölen vardır, yörükler arasında.
Ötünce horozlar, şafak vakti gelince,
Yürür koyun kuzu,önder yol gösterince,
Otlanmaya başlar, otlakta ot görünce,
Karabaş dört döner o otlak çevresince.
Yörüktür aslımız, yellibeldir yaylamız,
Rahvandır atımız, dillidir kıl sazımız,
Soylu at üstünden, cirit atmış atamız,
Altaylardan göçüp gelmiş bura aslımız.
Yellibeldir yaylam, buz gibi pnar suyu,
Her yerinde vardır, karla dolu bir kuyu,
Dinlenmek istesen, gölgesi var çok koyu,
Aslımız yörüktür, güzeldir yörük huyu.
A.Yüksel Şanlıer
26 Şubat 2009-02-26
Antalya.