Mevsimlerden hazan zamanıydı.
Ağaçlar sararmış yapraklar dökülürken
Yağmurlar rüzgarlar, savuruyordu oradan oraya,
Yaprakları.
Camilerde selalar hiç susmuyor,
Her gün biri gidiyordu dostlarımdan.
Biri geldi bir gün yanıma yüzüme baktı birkaç hasbahalden sonra.
Dedi.
Ne oluyor sana.
Şaşırmıştım ne olduk ki bana.
Sen hiç mi bakmıyorsun sabahları aynaya.
Yüzlerin sararmış, çizgiler derinleşmiş çökmüş avurtların iyiden.
Yoksa sıra mı geldi sana.
Dur dedim dur.
Yaşanacak zaman var daha.
Gönlüm genç sen benim öyle olduğuma bakma.
İkinci bahar var,
Yaşanacak aşklar var daha.
Şaştı dostum.
Sen görmüyor musun hazan zamanı şimdi.
Her gün biri gidiyor dostlardan,
Utan...
Utan şu halinden utan şu sözlerinden dostundan tavsiyedir sana.
Doğruydu
Kalmıştık birkaç ihtiyar
Ne dost kaldı konuşacak nede bizim için gelecek bahar.
Birer, birer dökülüp gideceğiz hazanda.
Gelmez belki de tekrar bahar.