Gözlerimi esir aldı,yine duygular,
ve pırıl,pırıl parlıyor karşımdaki gri yakamozlar,
aklımda dansediyor binbir zevkli zevksiz,anılar,
gözlerimde dans ediyor o unutamadığım bildik hülyalar.
Ve ben acılarını hissediyorum önce geçmişimin,
sonra arkasından geliyor az da olsa tatlılar,
denizde parlamakta güneş,
yakamozları oynatıp duruyor,
ona bakıyorum dalgın bir halde düşünüyorum,
baktıkça geçmişimse bir,bir beni sorguluyor.
elimde o günün birkaç gazetesi,
okumaya çalıştığım,fakat bir türlü okuyamadığım,
fayda etmiyor okumaya çalışsam da elimdeki gazeteler,
ne düşüncelerimin dağılmasına,nede yok olmasına,
nede unutmama geçmişin iyi kötü anılarını,
ne de resimleri fayda ediyor gazelerin,
ne de sutun, sutun yazıları,
nede köşe yazıları,memleket manzaraları,
illa da bana bak diyor unutmaya çalıştığım anılar,
beni oku diyor,
oku o zaman unutursun diyor,gözlerim dolarken,
bırak gazeteyi falan, bana bak ne yapacaksın diyor,
şeytanca sokulmuş dolaşırken beynimde,
hatta ruhumda,
ve çaresiz bırakıyorum,gücüm kalmıyor ki okumaya,
yeniden yakamozlara dalıyorum,
bir esinti çıkıyor birden, dağıyor bütün gazeteleri,
sanki yardım ediyor esintiler içimdeki beynimdeki şeytanlara,
ve toplayıp sigara tablasının altına koyuyorum,
artık uçuşmuyor,dağılmıyorlar,
fırlatıp atmak geliyor içimden,
ama yapamıyor belki, belki daha sonra okurum diyorum,
bir sigara yakıp derin bir nefesle tüttürüyorum,
o da kesmiyor beni,
ne yazık,
birkaç kadeh olsa şurada da atsam diyorum aklımdan,
tam da efkar dağıtmanın, zamanı gelmişken,
ama ne içkim var, nede sigara içtiğim,
ben onları çoktan terketmişim, onlar da beni terketmiş,
ve sigara kadar etkili esrar kadar uyuşturan,
duygularımı içiyorum
beni esir alan, eski günlere dalıp gidiyorum,
dalıp gidiyorum,tüm sessizliğimle yapayalnızken,
yakamozlar bakıp,bakıp gülüyor,
esintiler ise saçlarımı okşayıp duruyor,
beni teselli ediyor, ağlamamaya çalışıyorum,
ve kahrediyor yalnızlık ve sonra duygularım,
yakomozlar karşımda gülüp dururken.