O sakız ağacıydı,
asırları tüketmişti olduğu yerde.
Dostları vardı yanı başında.
Her zaman,
bir konuşacağı dost.
komşuydu konuşurdu belki de usulca sessizce.
Bizi de tanıştırırdı bazen o,
o da sadece,
bayramların arifesinde.
Ya da, bayram namazlarının arkasından.
Ha ve bir de yeni komşusu geldiğinde.
Onu, hep özlemişimdir.
Anısı vardır, komşusu vardır yakınım.
Anam vardır babam vardır,
Özlediğim aklıma her gelende ağladığım.
Ah sakız ağacı ah,
sakın, ölme.
Ve sakın, kuruma,
Asırları kuşkuları, sil at kafandan.
Yoksa kim konuşur seninle.
O sessiz komşularından.
belli mi, olur?
belki de, bir gün
ben de olurum komşu seninle.
Yüksel Şanlı er
12 Eylül 2010-09-12
Antalya.