Bir meşaleydin, bir ışıktın tanışırken içimde,
İçime akardı baktın mı ışığın,
Aydınlatırdın, karanlık içimi bakarken,
Benim sevgim var aşkım var sanırdım, kalbinde,
Meğer yanılmışım, hem de çok yanılmışım,
Ayrılık geldi, sessizce terk edip gittin de,
Hüsrana uğrattın sen beni.
Sessizce el salladın.
Meçhul bilinmez yerlere giderken,
Kalkmıştı, meçhule doğru süzülen gemi,
Son el sallayışındı, son bakışındı güvertedeki,
Sessiz bakışını ve ağladığını unutmadım ben,
Unutamadım, senin o yaşlı sevdalı gözlerini,
Hiç anlamadım neden gittiğini.
Nerede demirledi, hiç bilmem,
Söylemedin giderken,
Bir meçhule doğru süzülüp gitti,
Ne gittiği yer belli, ne demir attığı liman,
Hicrana boğdun ey güzel gözlüm beni,
Yaktın yıktın viran ettin en güzel hayallerimi,
Unutmadım o yaşlı gözlerini.
Şimdi yıllar var ki, seni görmem,
Saymadım sen kaç yıl oldu ayrılıp gideli,
Görsem de yaşlanmışsındır benim gibi,
Yanımdan geçip gitsen de, tanımam,
Bilemem,
Belki bakışlarından,
Belki de kömür karası gözlerinden,
Hatırlar tanırım seni,
O da göz göze gelirsek belki.
A.Yüksel Şanlı er
10 Mart 2010-03-10
Antalya.