Yaş kemale ermiş,
Altmışı geçmiş yetmişe doğru eğilmişsen,
Hele bir de felç falan olmuşsan,
Benim gibi şayet,
Allah kolaylık versin, ondan daha beter etmesin,
Hayat zordur artık sana.
Ağrıların artar, dökülürsün hazandaki yapraklar gibi,
Sararır solarsın ve sinirlerin gerilir,
Yalvarıp yakarsan da nafile,
Halinden anlamaz olur,
Bazen en yakınındakiler bile
Bir ölse diye, bir ölse sevinir,
O yakın gördüklerin bile.
Ölmek istersin, duymaz ecel elçileri,
Vaktin gelmedi dercesine,
Daha beterini verir bazen, gün be gün çekerken sen derdi,
Şükür dersin sen, korkundan.
Şükür…
Buna da şükür, buna da şükür,
Sanki çektiğin derdine, sevinircesine.
Dayanılmazdır, acıların
Ve o hastane bu hastane koşarsın,
Sıra gelmez bir türlü kuyrukta ve doktor kapısında.
Giren çıkana gençlere ve torpillilere bakarsın alık, alık.
Halinden, anlamazdır,
Ne doktor ne de ak gömlekli hemşire,
Ölsen de,
Ve olan olur tansiyonun yükselir kuyrukta,
Sinirlerin bozulur,
Bayılırsın düşersin o kuyrukta.
Düzen, düzen değil,
Ölüm bazen kurtuluştur insana,
Anlasana.
Halini kime anlatacaksın,
Mahşer yeri sanki şimdiki hastaneler,
Herkes hasta,
Baksana.
20 Temmuz 2010