Ahmet.
Sürdü atını dereye.
Dere kızdı, sular coştu köpürdü,
Ve gökyüzü kızardı birden.
Kızdı sonra şimşek.
Çaldı kılıcını kayalara ağaçlara.
Ve bir ağıt yükseldi kıyıdan,
Ahmet' e.
Koşuştular.
Bir aşağı bir yukarı durmadan.
At çaresizdi
Ve ahmet çaresizdi
Sularda sürüklenip debelenirken.
Gök yarılmıştı.
Kara bulutlar yükünü boşaltıyordu.
Kafiledeki, herkes çaresiz ve şaşkındı,
Sırılsıklam bir haldeydi.
Ve çaresizdi, insanlar.
Ahmet' in arkasından bakarken.
Analar,
Kardeşler,
Ve bacılar, kızanlar
Hep bir ağızdan ağıt yakıp ağlıyordu.
Lanet ettiler gök yüzüne.
Lanet ettiler güne.
Bulutlara şimşeklere kızdılar lanet ettiler.
Ve saatler sonra,
Ahmet' i çalılıklardan çıkartıp
Sardılar sarmaladılar,
Yiğit ahmet' i toprağa verdiler.