Yıl bin dokuz yüz on beş, ölüm kusmakta boğaz,
Gökten kurşunlar yağar, Türk yurdunun üstüne,
Çanakkale' m kan ağlar, buz kesmekteyken ayaz,
Kara bulutlar çökmüş, Türk yurdunun üstüne.
Toplanıp gelmiş düşman, duyulmadık yerlerden,
Geçmek ister boğazdan, görür Türk siperden,
Mermiler yağar gökten Türk yurdu siperlerden,
Düşman kolay sanırdı, Türk yurdu boğazlardan.
Bilmez ki Türk çılgındır, ölür vatan uğruna,
Gökten kurşun da yağsa, geçit vermezdir sana,
Allah, Allah der savaşır, göğüs gerer kuşuna,
Şanı şerefi vardır, bilmez Türkoğlu Türk'ün.
Kimi Anzak kimi kim, koşmuş Çanakkale'ye,
Kahraman sanmış gelmiş, kendini göstermeye,
Dememiş bura nere, geldim Türk öldürmeye,
Aklı başından gitmiş, birden Türk'ü görünce.
Bir destan yazılırken, ünlü Çanakkale' de
Dost düşman sohbet eder, durmuş da siperlerde,
Anzak der burası nere, benim! vatan' ım nere,
Ben niye geldim ki, ahh boş yere ölmeye.
Geçilmezdi boğazlar, kana bulandı dağlar,
Yamaçlar insan seli, bak Anadolu kan ağlar,
Nice gençler şehit de, analar kara bağlar,
Bir destanı var Türk'ün bindokuzyüz onbeş de.
Yüksel Şanlı er
18 Mart 2010-03-18