Rüzgâr gibi geçip gitmiş yılları,
Özlüyorum, her aklıma gelirken,
Renkli, renkli çiçek veren dağları,
Soruyorum, esip duran yelinden.
Bir gün sabah, sıra, sıra dağlara,
İnce uzun kıvrım, kıvrım yollara,
Çekip gitsem mor çiçekli kırlara,
Tanır mı ki dağlar beni görünce.
Yaylasında, çadır kurmuş birine,
Gidip varsam, kıl çadırdan evine,
Bağdaş kursam kıl şalvarlı beyine,
Ne ararsın sen burada, der mola.
Ben dağları, özlüyorum nicedir,
Yüce dağlar benim aşkım sizedir,
Aşk denense bir küçücük hecedir,
Kurban olam, sevdiğimin aşkına.
Yüksel gezdi orman dolu dağları,
Gezip gördü, çiğdem çıkmış kırları,
Ne çok geçti kıvrım, kıvrım yolları,
Şimdi hasret çeker durur dağlara.
A.Yüksel Şanlı er
04 Aralık 2010-12-04
Antalya